31 Aralık 2010 Cuma

İYİ SENELER.......



Yeni yıl :
           ışıltı,
           umut,
           sevgi,
           mutluluk,
           paylaşmak
ve
           çoşku demek benim için.

Verdiğim  minik bir hediyenin bile kocaman bir tebessümle bana geri dönmesi demek.
Telefonun diğer ucunda bir dost sesini duymak demek.
Aile demek.
Hatırlamak ve hatırlanmak için bahane demek...
Sevgi demek, sıcacık ve sakin...

Yeni yılın sizlere ve sevdiklerinize umut ,sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle.İyi seneler.

30 Aralık 2010 Perşembe

YILBAŞI YEMEĞİ VE FIRINDA HİNDİ

Yılbaşında tatile çıkmaktı planımız ama hayal oldu.İşte bu nedenle annecim erkene aldı yılbaşı yemeğini.Geçen yıl ben yapmıştım hindiyi doğaçlama bir tarifle.Çok lezzetli olmuştu ve yumuşacıktı.Öyle beğenildi ki , bu yıl da benim yapmam kararlaştırıldı.Ancak ofiste işler yoğunlaşınca anneme kaldı.Ben sadece sosunu hazırladım.Canım annem ve babamsa bu güzelim sofrayı ve yemekleri hazırladı.










Malzemeler

- 3-5 kiloluk hindi
- 10-15 adet arpacık soğan
- 10-15 adet soyulmuş kestane
- 1,5 su bardağı zeytinyağı
- 1 su bardağı balsamik sirke
- 1/2 çay bardağı soya sosu
- 1 kök taze zencefil
- 1 çay kaşığı yenibahar
- 2 çay kaşığı pul biber
- 1 tatlı kaşığı kekik
- 1 tatlı kaşığı karabiber

Yapılışı


  1. Zencefili rendeleyin.
  2. Zeytinyağı, sirke, soya sosu ve tüm baharatları güzelce karıştırın.
  3. Yıkadığınız hindiyi hazırlamış olduğunuz sosla iyice ovalayın.
  4. Hindiyi en az 2 saat ,mümkünse 1 gece dinlendirin.Arada bir alt üst edip ovalayın.
  5. Unladığınız fırın poşetine hindiyi koyun.Kalan sosa soyulmuş arpacık soğanları ve kestaneyi ekleyip karıştırın, hindinin içini doldurun.Tüm sosu da fırın poşetine dökün.Ağzını bağladığınız fırın poşetini 5-6 yerinden delin.
  6. Hindiyi 200 dereceye ısıttığınız fırında 1,5-2 saat pişirin.(Pişince bacakları gövdeden ayrılıyor.)
  7. Fırın poşetini kesip, dilimleyerek servis tabağına alın.Üzerine sosundan gezdirin.


Tatlısız yemek olmaz değil mi:) İşte size anne revanisi...


Sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle, iyi seneler.

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA


Barbunyayı çok severim.Haftada bir pişirim yazları.Kış içinde değişiklik olsun diye dondurucuya bir kaç poşet koyarım mutlaka.Bahçemizin ürünü bu barbunyalar.Öyle güzel, öyle lezzetli...İnsanın kendi yetiştirdiğinin tadı başka oluyor.
Bakır tencerede pişti barbunyalar,çok kısık ateşte.Böylece daha bi güzel, daha bi lezzetli oldular.






Malzemeler


- 1 kilo taze barbunya
- 1 adet havuç
- 1 adet soğan
- 1 adet domates
- 5-6 dal maydanoz
- 1 çay kaşığı şeker
- 1 çay kaşığı
- tuz
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı

Yapılışı


  1. Yemeklik doğradığınız soğanları 1 yemek kaşığı zeytinyağında tuz ve şekeri de ekleyerek kavurun.
  2. Halka halka doğradığınız havuçları kavrulmakta olan soğanlara ekleyin.
  3. Domatesin kabuğunu soyup, yemeklik doğrayın.
  4. Soğanlar pembeleşince domatesleri ve pul biberi ekleyip karıştırın.Kaynamasını bekleyin.
  5. Barbunyalarıda ekleyin .Tencerenin kapağı kapalı şekilde ,kısık ateşte barbunyalar yumuşayana kadar pişirin.Gerekirse çok az miktarda sıcak su ekleyebilirsiniz.
  6. Yemek ılıdığında 2 yemek kaşığı zeytinyağını ekleyip karıştırın.
  7. Üzerine ince kıyılmış maydanoz serperek servis yapın.

28 Aralık 2010 Salı

MANTAR KÖFTESİ

Mantar köftesini ilk defa bir arkadaşımın evinde yeniş ve çok beğenmiştim.Daha sonraları kitaplarda da dikkatimi çekmeye başladı.Bu ikinci denemem kendimce, biz çok beğendik.Hatta ofiste arkadaşlarıma tattırdım onlarında çok hoşuna gitti.Değişik bir meze alternatifi olabilir.Sıcak olarak da ,soğuk olarak da çok lezzetli.Lezzetinin en büyük kısmını ise bence kullanılan mantardan alıyor.Ben daha önce de http://caferengigul.blogspot.com/2010/12/bugun-doga-ana-bize-cok-comert-davrand.html  yazımda bahsetmiştim bu mantar türünden.Kısacası her mantar çeşidinin tadı farklı olacağından, bu köfte daha çok yapıldığı mantarın lezzetini yansıtacaktır.Benim size önerim yerel mantarlarla bu tarifi denemeniz ve farklı lezzetlere ulaşmanız olacaktır.




Malzemeler


- 350 gr mantar
- 1 adet kuru soğan
- 1 su bardağı un
- 1 tatlı kaşığı karabiber
- 1 tatlı kaşığı pulbiber
- 1 çay kaşığı tuz
- 5-6 dal maydanoz
- 3 dal dereotu
- kızartmak için zeytinyağı

Yapılışı


  1. Soğanı rondadan geçirin.
  2. Temizleyip yıkadığınız mantarları da rondodan geçin.
  3. Maydanoz ve dereotunu ince ince kıyın.
  4. Rondodan geçirdiğiniz soğanı, mantarı, doğramış olduğunuz maydanoz ve dereotunu genişçe bir kaseye alın.
  5. Unu ve baharatları ekleyip karıştırın.Ne çok cıvık, ne de çok sert bir hamur olmamalı.Kullanılan mantarın cinsi içindeki su miktarını değiştireceği için daha fazla ya da daha az un eklemeniz gerekebilir.
  6. Düz bir yüzeye un serpiştirin ve hamuru üzerine alın.Gerektiğinde un serperek ( ele yapışmaması için) rulo hale getirin.Parmak kalınlığında olana kadar inceltin ve 4-5 cm'lik parçalara kesin.
  7. Kızgın yağda kızartın.Afiyet olsun.


27 Aralık 2010 Pazartesi

ANNE BÖREĞİ

Canım anneciğim yapmış bu börekleri.Dünyanın en güzel böreğini de yemiş olsanız yine de en güzeli anne eli değmiş olandır değil mi hepimiz için.Anneciğim eliyle açar yufkaları ve çıtır çıtır olur onun börekleri.Tepsi dolunca kalan hamur ve içle anında adam başı bir gözleme yapılıverir sıcacık yensin diye.Canım anneciğim ellerine sağlık.


Bunlarda yılbaşını bilen çiçekler.Aralık ayında tomurcuklanmaya başlayan ve yılın son günlerinde bu güzelim çiçeklerini cömertçe bize sunan çok bilmiş çiçeklerim benim.




Dün lodos rüzgarı hakimdi Bodrum da ve gri bir gökyüzü.Bir çok insanın sevmediği hava aslında.Ben de en çok böyle havaları severim.Ah bir de yağmur yağsa, dalgalar kocaman kocaman olsa, kıyılara çarpsa ve köpük köpük sönse...


Dün şöyle bir dolaşmaya çıktık bizde eşimle.Gerçi Bodrum da ki Esse 'den öteye geçemedik ve pazar gezimizi orada sonlandırdık.Nuran Hanım Bodrum Esse'nin yöneticisi çok güler yüzlü ve samimi bir insan.Tabi hal böyle olunca sonuç aşağıda ki gibi oldu.



Sevgili eşim  yılbaşı hediyelerimi biraz erken vermiş oldu.Ne mutlu bana.İyi ki açıldın Esse.



Görmüş olduğunuz kedicik de canım arkadaşımın kendi elleriyle benim için  yapmış olduğu seramik çalışması buzdolabı magneti.Ne güzel geliyor yeni yıl, hatırlanarak ve sevildiğimi hissettirerek.

26 Aralık 2010 Pazar

HAŞLAMA BÖCEK (DENİZ SALYANGOZU)



Bodrum' lular böcek olarak adlandırırlar .Ancak deniz salyangozu olarak da bilinir.Deniz kenarında, kayalık yerlerde kayaların üzerine tutunmuş olarak yaşarlar.Kayaların üzerindeki küçük yosunlarla beslenirler.Toplaması pek zevkli olur.



Deniz kabuklularının büyük çoğunluğu canlı olarak pişirilmek durumundadırlar.Biz de bu nedenle can çekişmemeleri için direk olarak kaynar suyun içine atarız ve 30 dk haşlarız.



Bir küçük kasede zeytinyağı ve limonu karıştırarak sosunu hazırlarız.Etli kısmını kabuğunun içinden iğne yardımıyla hafif çevirerek çıkarır sosa batırıp afiyetle yeriz.


25 Aralık 2010 Cumartesi

YENİ YIL PASTASI



Bu pasta, Lezzet Dergisi Aralık sayısının kapağını süslüyordu ve görüntüsü beni mest etmeye yetmişti.Dün akşam deneme fırsatı buldum.Üst süslemesini kendimce yaptım, tarife sadık kalmadan.Ama elimde o malzemelerden olsaydı aynısını yapardım.Çünkü çok güzel görünüyordu.

Şekeri bana biraz fazla geldi.Tekrar yaparsam 1 bardak şeker eklemeyi düşünüyorum.Aa tabi bir de meyve şekerlemesi yerine evimde bulunan kuru meyvelerden kullanacağım.Güzel ve kolay bir pasta oldu.Ama yaş pasta gibi değil, daha kuru bir pasta oluyor.






Malzemeler

- 3 yumurta
- 2,5 su bardağı un
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 1/2 su bardağı süt
- 1,5 su bardağı  toz şeker
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- 1,5 su bardağı meyve şekerlemesi
- 150 gr soyulmuş badem

Üzeri için


- 1 paket krem şanti
- 1,5 çay bardağı soğuk süt

Yapılışı


  1. Yumurtalar ve toz şekeri mikserle çırpın.
  2. Sıvı yağ, süt ve vanilyayı ekleyin ,çırpmaya devam edin.
  3. Un ve kabartma tozunu eleyip yumurtalı karışıma ekleyin ve mikserle karıştırın.
  4. Meyve şekerlemelerini una bulayın ve bademlerle birlikte hamura ilave edin.Tahta bir kaşık yardımıyla karıştırın.
  5. Yağlı kağıt serdiğiniz kelepçeli kalıba hamuru dökün.180 dereceye ayarlanmış fırında 40 dk pişirin.
  6. Krem şantiyi soğuk süt ile katılaşana kadar çırpın.
  7. Kek iyice soğuyunca krem şantiyi üzerine yayın.Üzerini portakal kabukları ve dilimleriyle süsleyip servis yapın.

23 Aralık 2010 Perşembe

MUTLULUK

Muğla demek simit demek benim için .Kim Muğla' ya gitse mutlaka simit siparişi verilir ve o gün akşama gelecek olan simitler için bir kahvaltı sofrası hazırlanır.Taze taze , çıtır çıtır simitler çayın yanında ....tadına doyum olmaz.

Bu simitler işi nedeniyle Muğla' ya giden eşimden.Yanında  da bir demet çiçekle:)Daha ne isterim ki ben.İşte size mutluluk :

Malzemeler

- Bir demet çiçek
- Simit
- İzmir tulumu
- Karanfilli çay

Yapılışı

  1. Aaaaaa yoksa siz bilmiyor musunuz?
  2. Çok kolay.
  3. Bir parça simit , bir çatal peynir, bir yudum sıcacık ama, mutlaka karanfil kokulu çay.Şöyle yavaşça ağzınıza doğru yol alır.
  4. Bu aşama da gözler çiçeklerde pek tabiki.
  5. Mide bayram eder , gözler bayram eder, yüzde kocaman bir tebessüm...ıımm ,ımmm pek leziz ,pek nefis nidaları
  6. Bana da bana da verin diyen Şero' nun patileri...
  7. Nasıl çok kolaymış değil mi mutlu olabilmek, mutlu olabilmeyi başarabilmek.
  8. Ee hadi ne duruyorsunuz orada. Hemen başlayın, hiç vakit kaybetmeden.
  9. Mutluluk ve afiyetle.


22 Aralık 2010 Çarşamba

TAVUK DOLMASI

İkinci serbest gezinen tavuk pişirme denemem.Bu tavuk tam anlamıyla serbest gezinen tavuk.Köyden geldi.Daha önceki denemem için http://caferengigul.blogspot.com/2010/12/firinda-tavuk.html bakabilirsiniz.
Oldukça başarılı oldu.Kesinlikle sert değildi.Haşlama işleminden sonra tencerenin kapağını açtığımda yayılan koku muhteşemdi.Üstelik kalan tavuk suyunu 2-3 saat bekletip süzerken bile mis gibi kokuyordu.Market tavuklarının haşlama kokusu hiç de güzel olmuyor.Süzdüğüm tavuk suyunu buz poşetlerine boşaltıp dondurucuya kaldırdım.Böylelikle doğal bulyonum oldu.En az kokusu kadar cezbedici bir lezzeti de vardı.İmkanınız olursa mutlaka denemenizi öneririm.

Malzemeler

- 1 bütün tavuk
- taşlık ve ciğeri
- 1 adet soğan
- 1 adet havuç
- 1 çay bardağı pirinç
- 1 çorba kaşığı dolmalık fıstık
- 1 çorba kaşığı kuş üzümü
- 1 çorba kaşığı dereotu
- 1 çay kaşığı yenibahar
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı pul biber
- deniz tuzu
- haşlamak için su
- 1 çorba kaşığı tereyağı
- zeytinyağı

Yapılışı
                                                                                                      


               








  1. Tavuğun taşlık ve ciğerini küçük küçük doğrayın ve 2 çorba kaşığı zeytinyağında kavurun.
  2. Dolmalık fıstığı kavrulmakta olan ciğere ekleyin.
  3. Yıkayıp süzdüğünüz pirinçleri ciğere ekleyin ve kavurun.
  4. Kıyılmış dereotu, kuş üzümü, karabiber, pul biber, yenibahar ve deniz tuzunu ekleyin, karıştırıp ocağı kapatın.
  5. Yıkamış olduğunuz tavuğun içini hazırladığınız pilavla doldurun.Mutfak ipiyle tavuğun karnını dikin.
  6. Tavuğu düdüklü tencereye alıp üstünü örtmeye yakın su ekleyin.İkiye böldüğünüz havuç ve soğanı tencereye koyun.
  7. Bir tutam deniz tuzu ve bir tutam karabiber serpip 40 dk pişirin.
  8. Süre sonunda haşlanmış olan tavuğu düdüklüden alıp suyunu süzdürün.But ve kanatlarını bıçakla gövdeden ayırın.Bu şekilde daha kolay kızarıyor.
  9. Tereyağını  bir tavaya alıp kızdırdıktan sonra tavuğu koyup ocakda yüksek ateşte  kızartın.
  10. Tabağa aldığınız tavuk ve pilava limon sıkarak servis yapınız.Afiyet olsun.

Not: Bu tarifi market tavuğu ile yaparsanız haşlama süresinin daha kısa olacağını hesaba katmalısınız.

21 Aralık 2010 Salı

İZMİR GEZİSİ VE POĞAÇA


İki gün İzmir deydik.Ve İzmir her zamanki gibi cıvıl cıvıldı.Sonunda bir bahaneyle Ikea ya da gitmiş oldum.İnsanı çok yoruyor ama değiyor doğrusu.Mutfak için bir kaç parça bir şey , ev için bir kaç parça bir şey derken kaç saat harcadığımızın hesabını yapamadık.

İzmir' e gidilir de hiç midye dolma yemeden dönülür mü?Tazecik, yeni pişmiş, daha soğumamış, sıcacık...



Benim gözüm korkuyor artık Bodrum dışında bir yerlere gidince.Bir kaç günlüğüne ya da tatil için güzel ama nasıl yaşanılır ki oralarda.Evler üst üste, binalar dip dibe, her yer araba, trafik desen tam bir kaos....Ben toprak görmeden, deniz görmeden, bahçede şöyle bir dolaşmadan nasıl yaşarım bilemiyorum artık.Oysa çok da uzun bir zaman olmadı öyle şehiri terk edeli ben.Ama işte sahil kasabası bambaşka bir şey, insan çabuk alışıyor.Arada böyle kaçamaklar yapmak bana çok iyi geliyor, ruhum tazeleniyor.

Bunlarda tazecik  poğaçalar , yeni çıktılar fırından.Buyurmaz mısınız?





Malzemeler


- 1 yumurta
- 5 yemek kaşığı yoğurt
- 1 çay bardağı fındık yağı
- 1.5 çay kaşığı tuz
- 1 paket kabartma tozu
- Aldığı kadar un

İç Malzemesi


- 1 kase çökelek
- 1/2 demet maydanoz
- 1 tutam dereotu
- karabiber, tuz, pul biber

Yapılışı

  1. Yumurtanın akı, sıvı yağ ve yoğurdu çırpın.
  2. Unu azar azar eleyerek sıvı karışıma ekleyin.Tuz ve kabartma tozunu ilave edin.
  3. Hamur toparlanana kadar un eklemeye devam edin.Ele yapışmayan bir hamur olmalı.
  4. Bir kasede iç malzemelerini harmanlayın.
  5. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elinizle açarak ortasına iç malzemeden koyun ve kapatın.
  6. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin.Üzerine yumurtanın sarısını sürüp, susam serpin.
  7. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 20 dk pişirin.


18 Aralık 2010 Cumartesi

TİLKİŞEN KAVURMASI

Ege de yağmur demek taze otların filizlenmesi demektir.Yağmurların ardından pazar tezgahları çeşit çeşit taze otlarla dolar.Fırsat bulduğumuz zamanlarda eşimle birlikte gideriz ot toplamaya.Bol bol yürümüş , Bodrum' un tertemiz havasını ciğerlerimize doldurmuş ve akşam yemeklik otlarımızı toplamış olarak döneriz evimize.
Tilkişen de onlardan biridir ve benim en sevdiğimdir.Kuşkonmaz ya da asparagus olarak bilinir üretilmiş olanları.Resimde görmüş olduğunuz yabani kuşkonmaz yani tilkişendir.



Buralarda genellikle kavurması yapılır.Yumurta veya çökelekle çeşitlendirilir.Ben pek bi severim yumurtalı olanını.Şöyle sardım mıydı lavaşa, 1-2 tanede kızarmış acı turşu içine , oooo değmeyin keyfime.

Malzemeler


- 1 bağ tilkişen
- 1 adet kuru soğan
- 3 sap taze soğan
- 3 sap taze sarımsak
- 1/4 demet dereotu
- 1 yumurta
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- tuz

Yapılışı


  1. Yıkanmış olan tilkişenleri elinizle 1.5 cm uzunluğunda olacak şekilde kırın.Bu tarz otlar bıçakla kesilmeye pek uygun değiller.Elinizle kırarken tazeliğini de anlama şansınız olur.Çünkü kırarken çıt sesi gelmeyen ve kırılmakta inat eden kısımları atılır.
  2. Yarım halka doğradığınız soğanı zeytinyağında sararana kadar kavurun.
  3. Soğanlar kavrulurken taze soğan , taze sarımsak ve dereotunu kıyın.
  4. Tilkişenleri ve doğradığınız tüm yeşillikleri kavrulmuş olan soğanlara ekleyip üzerine az zeytinyağı gezdirin.Kapağı kapalı vaziyette kısık ateşte pişmeye bırakın.Pişerken 2 defadan fazla karıştırmayın.
  5. Tilkişenler pişip yumuşadığında yumurtayı üzerlerine kırın ve karıştırın.Yumurta pişince yemeğimiz hazır demektir.


Parmaklarınızı yiyeceğinizden şüphem yok:) Afiyet olsun.


17 Aralık 2010 Cuma

BU GÜN BODRUM'DA








Kar değil ama olsun bu da bir şey.10 dk içinde bu hale geldi ortalık.Benim kara olan özlemime az da olsa cevap verdi bu görüntü.Özlemek güzel bir duygu, çok güzel.Ama kavuşabilmek ..işte o daha da bi güzel.

16 Aralık 2010 Perşembe

AŞURE

Bu gün aşure günü.Ben aslında hiç sevmezdim aşureyi.Bakliyatla şekeri pek bağdaştıramazdım.Ta ki bir gün ev sahibem Saadet teyzenin yaptığını yiyene kadar.Üniversite yıllarıydı.Ne hoş , ne lezzetli gelmişti bana o aşure.O zamandan tek aklımda kalan Saadet teyzenin aşuresindeki meyve tadıydı.Üç yıldır kendimce yapmaya çalıyorum .

Bu gün de aynı telaşeyle hazırlandı bu aşure ,Saadet teyzeyi hatırlayarak ve gün akşama dönmeden paylaşılarak...Böylelikle dost yüzleri 5 dakikalığına da olsa aşure sayesinde görmüş oldum.



Malzemeler


- 1.5 su bardağı buğday
- 1 su bardağı nohut
- 1 su bardağı kuru fasulye
- 1 avuç pirinç
- 2 adet kabuk tarçın
- 1 elma
- 1 portakal
- 1 kase kuru üzüm
- 1 kase kuru incir
- 1 kase kuru kayısı
- 1 kase soyulmuş badem
- 1 kase fındık
- 1 portakalın kabuğu
- 1 adet nar
- 4 su bardağı toz şeker
- su


Yapılışı

  1. Buğday, nohut ve kuru fasulyeyi bir gece önceden ıslatın.
  2. Süre sonunda sularını süzüp ayrı ayrı haşlayın.Buğday dışındakileri düdüklü tencerede 30 dk haşlamak yeterli oluyor.Buğdayı ise aşureyi yapacağınız büyükçe bir tencerede kaynayana kadar yüksek, kaynayınca kısık ateşte haşlamalısınız.Buğdayı haşlamak 3-4 saat sürüyor.Çünkü aşure bu işlemle kıvam alıyor.
  3. Buğdaylar kıvamını alınca şekeri ve tarçın çubuklarını ekleyip karıştırın.
  4. Suyunu süzdüğünüz nohut ve kuru fasulyeyi de ekleyin.
  5. Kuru incir ve kayısıyı doğrayın ve tencereye ekleyin.
  6. Tencereye sırasıyla kuru üzüm, badem ve portakal kabuğu rendesini ekleyip karıştırın.
  7. Portakal ve elmayı doğrayın.Elmayı tencereye ilave edin.Portakalı ise ocağın altını kapattıktan 10 dk kadar sonra ekleyin ve karıştırın.
  8. Aşure soğumadan kaselere paylaştırın.
  9. Az kırıkladığınız fındıklar ve nar taneleriyle üzerini süsleyip servis yapın.Afiyet olsun.

15 Aralık 2010 Çarşamba

GARAM MASALALI TAVUK

Garam Masala Hindistan'a ait bir baharat karışımıdır.Genellikle tavuk ve et yemeklerinde kullanılır.Kişniş, kimyon, karabiber, karanfil, kakule,tarçın, defne yaprağı ve besbase baharatlarının karışımından oluşmuştur.Aslında bu tip karışımlar Osmanlı mutfağında da bolca var .Sadece bizler unutmuşuz kullanmaya kullanmaya.

Okuduğum yemek kitaplarında ve dergilerde hep rastlamışımdır.İçeriğini öğrenince de denemeye karar verdim.Benim için çok yabancı bir karışım değildi.Baharatlara hep düşkünlüğüm olmuştur.Masalımsı ve büyülüdür baharat.Bir nefes çekersiniz ve kaybolursunuz kokuların tatlara dönüştüğü bir başka diyarda.

Bu tarif ,akşama yemek yetiştirme telaşıyla doğaçlama çıkıverdi ortaya eldeki malzemelerle.Lezzetli mi lezzetli oldu yemeğim ve ikinci tabaklar istendi.Ne diyelim tarifi benden denemesi sizden...






Malzemeler


- 2 adet tavuk göğsü
- 1 adet büyük boy soğan
- 4 diş sarımsak
- 6 adet sivri biber
- 1 adet domates
- 2 tatlı kaşığı garam masala
- 1 tatlı kaşığı safran
- tuz, bir çimdik toz şeker
- 1/2 tatlı kaşığı pul biber
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı


Yapılışı



  1. Soğanı yarım halka olacak şekilde iri iri doğrayın ve sarımsakları soyun.
  2. Tavuk göğsünü jülyen doğrayın.
  3. Wok tavayı ocağa alıp ısıtın ve soğanları  tavaya koyun.Üstüne zeytinyağını gezdirin.Tuz ve şekeri serpin.Ocak yüksek ateşte olmalıdır.
  4. Garam masalayı ve jülyen doğramış olduğunuz tavukları tavaya alın ve karıştırarak soteleyin.Safran, sarımsak ve pul biberi de bu aşamada ekleyin.
  5. Sivri biberleri boyuna ikiye bölüp ekleyin.
  6. Kabuğunu soyduğunuz domatesi küp küp doğrayıp tavaya alın.Kaynayınca kapağını kapatıp, altını kısarak 10 dk pişirin.Afiyet olsun.


14 Aralık 2010 Salı

BAHARATLI BALKABAKLI KEK



Ah ah ben bu tarifi niye beklettim ki...Defterime yazalı 2 yıl olmuş.Her balkabağı alışımda aklıma gelmiş ,şöyle bir açıp bakmışımdır aslında.Ama nedendir bilmem bir türlü uygulamaya geçemedim.Ne büyük kayıp.Öyle güzel, öyle güzel bir kek oldu kiiii...yumuşacık, yumuşacık... ımmmmmm.......ımmmmmmmmmmmm........

İyi ki yazmış bu tarifi  Ev Cini.Tarife buradan ulaşabilirsiniz  http://www.evcini.com/2008/11/my-entry.html .Ben farklı olarak hamuruna 1 su bardağı ceviz ekledim.Balkabağına cevizi çok yakıştırırım çünkü.Sizler benim gibi beklemeyin sakın.Hemen yapın  hemen ve mutlu olun : )


13 Aralık 2010 Pazartesi

PATLICAN MUSAKKA

Hastalık devam ediyor maalesef .Dün az da olsa iyi  hissedince kendimi ayaklandım ; biraz yemek, biraz bahçe....Ama acısı bu gün çıkıyor o ayrı.

Bunlar bahçemde soğuk havaya meydan okuyanlar:


                              

Bu da aloe vera çiçeği



ımmmmmmmmmmmmm.....mis .....mis....kokusu geliyor muuu?




Malzemeler


- 1 kilo patlıcan
- 1/2 kilo yağsız kıyma
- 5-6 adet yeşil biber
- 1 adet irice soğan
- 5 diş sarımsak
- 1 adet domates
- 1 yemek kaşığı salça
- 1 su bardağı ılık su
- karabiber, pulbiber, tuz
- üzerine serpmek için kıyılmış maydanoz
- zeytinyağı

Yapılışı

  1. Patlıcanları alacalı soyup, halka halka doğrayın.Biberlerin saplarını kesin.
  2. Derin bir tavaya bolca zeytinyağı koyup patlıcan ve biberleri kızartın.Patlıcanlar kararmasın.
  3. Başka bir tavaya 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı döküp, yarım halka doğradığınız soğanları kavurun.Soğanlar şeffaflaşırken sarımsakları ve kıymayı ekleyin.
  4. Domatesin kabuğunu soyarak küp küp doğrayın.
  5. Kavrulmakta olan kıymanın içine salça ve domatesi ekleyip karıştırın.Pişmeye bırakın.
  6. Kıymalı malzemenin baharatlarını ekledikten sonra ocağı kaptın.
  7. Güvecin içine kızartmış olduğunuz patlıcanları dizin ve  üstüne kıymalı karışımdan serpiştirin.Bu şekilde elinizdeki malzemeyi bitirin.Üstüne de kızarttığınız biberleri yerleştirin ve 1 bardak ılık su ekleyin.
  8. Bu şekilde hazırlamış olduğum yemeği ben genelde odun ateşinde pişiririm.Kokulu kokulu bir başka olur tadı.Böyle bir imkanınız yoksa ikinci pişirme işlemini fırında yapabilirsiniz.
  9. Servis yapmadan önce üzerine kıyılmış maydanoz serpmeyi sakın unutmayın.Afiyet olsun.