30 Ekim 2014 Perşembe

MUZLU KAKAOLU KEK



 Geçen bahar annemleri ziyarete gittiğimde annemin mutfağında hayat buldu bu kek.Annemin mutfağı...ne çok anı, ne çok keyif, ne çok yemek...ama en çok da ailece yapılan ve uzun saatler süren pazar kahvaltıları demek.O yıllara dönmek mümkün değil.Ama işte böyle bir kekle cebindeki anıları çıkarıp yeniden, yeniden, yeniden hatırlamak demek, özlemek demek, yüzünde beliriveren tebessüm demek, içinin sıcacık olması demek.


Malzemeler

- 3 yumurta
- 1 su bardağı+2 yemek kaşığı toz şeker
- 1/2 su bardağından 1 parmak kadar daha fazla sıvı yağ ( tercihen fındık yağı)
- 1/2 su bardağı süt
- 2 adet orta boy muz
- 3 kahve fincanı un
- 1 paket kabartma tozu
- 2 yemek kaşığı kakao


Yapılışı

  1. Yumurtaları ve şekeri mikserle krema kıvama gelene kadar çırpın.
  2. Sıvı yağı ve sütü ekleyerek çırpmaya devam edin.
  3. Un, kabartma tozu ve kakaoyu eleyerek sıvı karışıma ekleyip mikserle karıştırın.
  4. Muzu çatal yardımıyla güzelce ezin ve kek hamuruna ekleyerek bir kaşık yardımıyla karıştırın.
  5. Kek kalıbını yağlayın ve hamuru kalıba aktarın.
  6. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 30-35 dk pişirin.
  7. Pişen keki 10 dk soğumaya bırakın.Süre sonunda keki kalıptan çıkarın ve iyice soğuyunca servis yapın.



Yumuşak mı yumuşak, mis gibi muz kokulu bu kekten yapmak için vakit kaybetmeyin bence.Kekiniz soğuduğunda çayınız hazır olsun ki size tadını çıkarmak kalsın.

Keyifli bir hafta sonu dileğiyle.
Yazar caferengigul.blogspot.com

29 Ekim 2014 Çarşamba

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN


Yazar caferengigul.blogspot.com

27 Ekim 2014 Pazartesi

TAVUK TANDOORİ


Uzun zamandır denemek istediğim bir Hint yemeğiydi.Sonunda yaptım veee çok beğendik.Hiç baharat sevmeyen Şero bile bayıldı.İşte ona hayretler ettim.Baharatlarla aranız iyiyse mutlaka denemelisiniz. Hindistan, Pakistan ve özellikle Pencap' ta Tavuk marine edildikten sonra  topraktan yapılmış silindir biçimde özel bir fırında közde pişirilirmiş.Bu fırına ve sosa "tandoori ya da tanduri" denilirmiş.Bizim tandıra ne kadarda benziyor değil mi?Tabii ki baharat farkıyla:)

Malzemeler

- 1 kg kemiksiz ve derisiz tavuk eti
- tandoori sosu

Tandoori sosu malzemeleri:

- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 adet robottan geçirilmiş soğan
- 8 iri diş  dövülmüş sarımsak 
- 2 yemek kaşığı rendelenmiş taze zencefil
- 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış, çekirdekleri çıkarılmış acı biber
- 1 yemek kaşığı toz kırmızı biber
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 çay kaşığı kimyon
- 1 çay kaşığı zerdeçal
- 1 çay kaşığı öğütülmüş kişniş
- 1 çay kaşığı garam masala
- 1/2 çay kaşığı acı kırmızı biber
- 1/2 çay kaşığı demir hindi
- 1 yemek kaşığı limon suyu
- 1 su bardağı yoğurt


Yapılışı
  1. Tüm baharatları blender yardımıyla karıştırın.Pürüzsüz bir kıvama geldiğinde sosunuz hazır olmuş demektir.Bu kadar uğraşamam ben ama yapmak istiyorum diyorsanız sosu hazır olarak gurme marketlerde bulmanız mümkün.
  2. Tavuk etlerini bir tepsiye yerleştirin ve üzerine bıçakla çizikler atın.Üzerine sosu dökün, güzelce karıştırın. Sosladığınız tavukları  buzdolabında  en az 8, en fazla 24 saat bekletmelisiniz.
  3. Marine olan tavuk etlerini mangalda pişirmeniz sizi en doğru lezzete götürecektir.Ancak mangal yapmanız mümkün değilse fırınınızı 220 dereceye ısıtarak işe başlayabilirsiniz.
  4. Tavuk etlerini sosla birlikte fırın kabına yerleştirin ve üzerini alüminyum folyo ile kapatın.30 dk sonra yemeğiniz hazır.

Benim dün akşam yemeğim böyleydi.Tavuk tandoori, kakuleli-zerdeçallı pilav ve ekşi mayalı çavdar ekmeği.Tüm gün yazlık - kışlık kıyafet düzenlemesinden sonra ilaç gibi geldi.Üff ne sıkıcı iş değil mi yazlıkları kaldır, kışlıkları çıkar , yıka, ütüle....Yorgunluk ve boşa giden koca bir gün:( İki dolabı olmalı insanın ve sadece giydiği kadar kıyafeti; birinde yazlıklar , diğerinde kışlıklar...Ne iş olur o zaman, ne yorgunluk, ne de boşa giden koca bir günü olur insanın.

Fırından yeni çıkmış ekmek tadında bir hafta sizleri beklesin efendim.


 Yazar caferengigul.blogspot.com

23 Ekim 2014 Perşembe

ÇAY BİSKÜVİLERİ


Yapması kolay, yemesi keyifli şık şıkıdım bir kurabiye çeşidi bu "çay bisküvileri".Ben küçük bir çocukken bu kurabiye pastanelerde satılan en görkemli kurabiyeydi.Oysa günümüz pastanelerinin makaronları, şeker hamurlu kurabiyeleri yanında ne kadarda basit kalıyorlar.Olsun yıllar yıllar sonra çocukluğumun en lüks kurabiyesini evimde , kendi mutfağımda yaptıysam benden mutlusu olamaz.Ne dersiniz hala çok özel görünmüyorlar mı?


Malzemeler
- 150 gr ( 10 yemek kaşığı ) tereyağı
- 75 gr ( 3/4 su bardağı ) ince çekilmiş toz şeker
- 1 adet yumurta
- 225 gr ( 2 su bardağı ) un
- üstüne yerleştirmek için meyve kabuğu şekerlemesi
- birkaç damla vanilya esansı ( badem veya sakız esansı da olabilir )


Yapılışı
  1. Tereyağı ve şekeri krema kıvamını alana kadar mikserle çırpın.
  2. Yumurtayı ve vanilya esansını ekleyerek çırpmaya devam edin.
  3. Unu eleyerek yavaş yavaş karışıma ekleyin.
  4. Pürüzsüz bir hale gelen karışımı yıldız uç taktığınız hamur torbasına doldurun.
  5. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine çiçek şeklinde hamurlar sıkın.Her kurabiyenin ortasına meyve kabuğu şekerlemesi yerleştirin.
  6. 230 dereceye ısıtılmış fırında kızarana kadar ( 5-10 dk ) pişirin.Soğuyunca afiyetle tüketin.


Not:Bu tarif  " Dünyanın En Güzel Kurabiyeleri" kitabından alınmıştır.Tarifin orjinalinde yumurtanın  sadece sarısı kullanılmıştır.
Yazar caferengigul.blogspot.com

20 Ekim 2014 Pazartesi

ZEYTİNYAĞLI TAZE FASULYE


Ufff en sevdiğim yemek.Tarlalarda tükenmeden bir kere daha pişirmek istedim. Bi de ne göreyim; blog arşivinde  " zeytinyağlı taze fasulye " tarifini geçtim, fotoğrafı bile yok.Evet her bayan ve pek tabi bazı baylar bilir zeytinyağlı taze fasulye pişirmeyi.Ama olmaz, en sevdiğim yemek blogda yoksa yazmalıyım mutlaka ...

Malzemeler
- 1 kg çalı fasulyesi
- 1- 2 adet domates
- 2 diş sarımsak
- 1 adet soğan
- zeytinyağı
- tuz, pul biber


Yapılışı
  1. Soğanın kabuklarını soyun, bütün olarak tencerenin ortasına yerleştirin.
  2. Fasulyelerin kılçıklarını temizleyin ve soğanın kenarlarına sığacak uzunlukta kesin.
  3. Domateslerin kabuğunu soyarak daire şeklinde dilimleyin.Fasulyelerin yarısını tencereye dizin ve üstüne fotoğrafta gördüğünüz gibi domatesleri yerleştirin.Sonra kalan fasulyeleri tencereye dizin ve fasulyelerin üstüne tekrar domatesleri yerleştirin.
  4. Sarımsak, zeytinyağı, tuz ve pulbiberi ekleyin.Tencereyi kapağı kapalı olacak şekilde kısık ateşte pişmeye bırakın.Yaklaşık 1 saat sonra fasulyeniz pişmiş olacak.Fasulyeler yeterince taze ve suluysa bu yemeğe hiç su eklemenize gerek kalmayacaktır.Ancak gerekirse sıcak su ekleyebilirsiniz.
  5. Tüm zeytinyağlılar gibi ılık veya soğuk olarak afiyetle tüketebilirsiniz.

Bence tek kelimeyle harika..Ya sizce?..

Yazar caferengigul.blogspot.com

16 Ekim 2014 Perşembe

DAMLA ÇİKOLATALI FINDIKLI KURABİYELER


Kurabiye kadar güzel bir şey daha var mı acaba?Yapması ayrı keyif, yemesi ayrı keyif...Ama en güzeli eve geldiğimde bir kavanoz kurabiyenin mutfakta beni beklediğini bilmek.

Bu kurabiyeler yoğun bir fındık ve tereyağı kokusuna sahipler.Öyle ki kavanozu açıp koklamak yemekten daha tatmin edici benim için:)Ben denedim ve büyük bir keyifle sizlerle paylaşıyorum.Eğer fırsatını bulur ve yaparsanız haber etmeyi unutmayın.

Malzemeler

- 120 gr  ( tepeleme 1 su bardağı ) kekunu ( fındık aromalı olursa süper olur )
- bir çimdik tuz
- 75 gr ( 1/3 su bardağı ) oda sıcaklığında tereyağı
- 115 gr ( 1/2 su bardağı ) ince çekilmiş şeker ( toz şekeri mini mutfak robotunda çekin )
- 50 gr ( 1/4 su bardağı ) kahverengi şeker
- 1 adet yumurta
- 5 ml ( 1 tatlı kaşığı ) vanilya esansı
- 125 gr ( 2/3 su bardağı ) damla çikolata
- 50 gr ( 1/2 su bardağı ) fındık ( irice parçalanmış )


 Yapılışı
  1. Tereyağı ve şekerleri mikserde krema kıvamını alana kadar çırpın.Yumurta ve vanilya esansını ekleyip çırpmaya devam edin.
  2. Unu eleyin.Tuz ve unu miksere ilave edip çırpmaya devam edin.
  3. Fındıkların yarısını ve damla çikolataları karışıma ekleyip, spatula yardımıyla karıştırın.
  4. Fırın tepsilerine yağlı kağıt serin.Bir kaşık yardımıyla hamurdan parçalar alıp tepsiye 3 parmak aralıklarla yerleştirin.Hamur parçalarınız cevizden biraz küçük toplar şeklinde olacak.
  5. Kurabiyelerin üzerini bir çatalla hafifçe bastırarak düzleştirin.Çok muntazam olmak zorunda değil.Çünkü hamur fırında yayılarak kendiliğinden şekil alıyor.Kalan fındıkları kurabiyelerin üzerine paylaştırın ve hamura yapışmaları için hafifçe bastırın.
  6. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 10-12 dk ( üzerleri kızarana kadar ) pişirin.
  7. Fırından çıkardığınız kurabiyeleri tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın.Kurabiyeler iyice soğuyunca kavanoza yerleştirebilirsiniz.Afiyet olsun.

14 Ekim 2014 Salı

MERHABA


Umarım "merhaba" demek için çok geç kalmamışımdır.En son 22 Mayıs tarihinde yazmışım.Sağlık sorunum nedeniyle verdiğim ara biraz yoğunluktan, biraz tembellikten ve birazda instagram nedeniyle uzadıkça uzadı.Kısaca anlatayım neler yaptım yazmadığım sürede...Aslında yaptığım herşeyi fotoğraflamaya ve  bloga yazmak için aklımda  kurgulamaya devam ettim.Tek sorun bir türlü bilgisayarın başına oturamamamdı.


Haftanın 2 ya da 3 günü ekşi mayalı ekmekler yaptım.Mayam çoğaldı, çoğaldı...Başka evlere, başka ellere teslim edildi.Paylaşıldıkça güzelleşsin denildi.


Kurabiye olmazsa olmazdı.Cevizli, haşhaşlı, üzümlü, limonlu, çikolatalı, vişneli kurabiyeler...fırından çıkıp tüm evi saran büyüleyici  kokusuyla çaya , kahveye eşlikçi oldu keyifli anlarda.


Nasıl?Ruha ilaç değil mi?


Doğaya bu kadar yakın olmak...


Bir gün bile olsa böyle bir yer insana öyle iyi geliyor ki...



Dalından koparılmış meyvelerden reçeller yapıldı.En doğalından, en katkısızından...


Koca yaz kah kendi bahçemizin ürünleri, kah bahçesi olan dostlarımızın ürünleriyle doldu taştı mutfağımız.


Evet uzun zaman yazamadım ama boş da durmadım.Aile büyüklerinden baklava yapmayı öğrendim.Öyle çok el var ki şu bir tepsi baklavada, öyle çok emek ve en az o kadar da keyif ve yorgunluk.


Bir mekanik kuşumuz eksikti denizde, o da geldi bu yaz tam olduk.

Kocaman bir yaz geçti bloga yazmadan.Oysa ne çok yazılar yazdım aklımda, ne çok konuştum sizlerle...işte olmadı bir türlü, elim varmadı tuşlara dökmeye aklımdakileri.Şimdi yeniden merhaba diyorum sizlere, cafe Rengigül'e" ve kendime:)
Yazar  caferengigul.blogspot.com