30 Ocak 2012 Pazartesi

İNDİRİMLR.COM

Yoğun tempoda çalışan günümüz insanı için artık alışveriş yapmak sanal ortama taşındı.Bunun en büyük sebeplerinden biri de indirim fırsatlarını oturduğumuz yerden görebiliyor olmanız.Peki ya tüm indirim fırsatları haberlerinin tek bir sitede, derli toplu bir şekilde sizlere sunulduğunu söylesem : )Eminim hoşunuza gider.

Sizde çok fazla para harcamadan alışveriş ve eğlencenin keyfini sürmek isteyenlerdenseniz ... 

http://www.indirimlr.com

Tam da aradığınız özellikte bir site ve her şey bir tık uzaklığında.Üstelik sevgililer günü de kapıda, benden söylemesi : )

Yazar caferengigul.blogspot.com

27 Ocak 2012 Cuma

MANTI


Epeydir canım annemin mantısından çekiyordu.Ben pek sevmem hazır mantıları.Çünkü anneminki gibi olmazlar ve ilk lokmada koca bir hayal kırıklığı olur bende.Sonrası tabakta öylece kalakalan mantı...Annemin tarifiyle mantı yaptım bende : ) Çok lezzetli oldu, ama anneminki her zaman bambaşka olacak biliyorum.Çünkü damak tadımı oluşturan o.

Ne keyifli olurdu evde mantı yapılan günler.Annem her şeyini hazırlar, bize kapatması kalırdı.Kardeşimle birlikte oyun niyetine mantı hamuru kapatırdık.Arada çaktırmadan hamurdan yemeden olmaz tabiki.Ne çok severdim çiğ hamur yemeyi.Çok kızardı annem çoook.Fırından çıkıncada aşırırdık, çıtır çıtır pek güzel olurdu yemesi.Mantı daha tabağa konulacak hale gelmeden 1/4 ' ü mideye çoktaaan inmiş olurdu.Çocuk olmak bir dünya...Oysa bilmezdik hiç o zamanlar çocukluğumuzun kıymetini.Büyük olmaktı tek derdimiz...

Bu yazı böyle uzar gider...Biz en iyisi tarife geçelim:

Unutmayın tüm zahmetiniz bunun için : )Hadi size kolay gelsin.


Malzemeler

Hamuru İçin
- 2.5 su bardağı un
- 1 yumurta
- 1/2 su bardağı su
- 1 çorba kaşığı tuz

İç Harcı
- 150 gr kıyma
- 1 adet kuru soğan
- maydanoz
- karabiber
- pul biber
- tuz (koymayabilirsinizde, hamurun tuzu yeterli geliyor bence)

Üzeri için
- 500 gr yoğurt
- 4 diş sarımsak
- 2 çorba kaşığı tereyağı
- 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
-  kuru nane



Yapılışı

1. Un,yumurta,tuz ve suyu karıştırıp, hamur toparlanana kadar yoğurun. Ele yapışmayan ,sert bir hamur oluyor.Üzerini nemli bir bezle örterek 10 dk dinlendirin.

2. Bu sırada sizde iç malzemelerini ayrı bir kapta güzelce harmanlayın.Soğan rendelenmiş olursa daha güzel oluyor.


3.  Elde ettiğiniz  hamuru 5 eşit parçaya ayırıp yuvarlayın.Bezelerden birini unlayarak oklava yardımıyla 1mm kalınlığında olacak şekilde açın.Bu sırada diğer bezelerin üstü nemli bezle örtülü olsunki kurumasın.

4. Açmış olduğunuz yufkayı 2' ye 2 cm' lik karalere bölün.Her bir karenin ortasına 1 nohut tanesi büyüklüğünde kıymalı harçtan koyun.Karelerin köşelerini tepede birleştirerek mantıyı kapatın.




5.  Diğer bezeleride aynı şekilde hazırlayın.

6.  Yağlı kağıt sermiş olduğunuz fırın tepsisine mantıları dizin ve 180 dereceye ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin.Soğumaya bırakın.


7.  Büyükçe bir tencerede 1.5 lt suyu kaynatın.1 çorba kaşı zeytinyağı ekleyip karıştırın.Kaynayan suya mantıları atın ve yumşayana kadar haşlayın.


8.  Haşlanmış olan mantıyı kevgir yardımıyla süzerek servis tabağına alın.Üzerine sarmısaklı yoğurt dökün. Tereyağlı kırmızı biber sosunu hazırlayıp üzerinden şöyle bir gezdirdikten sonra nane ile noktayı koyun.


Ve işte o an...Afiyetle yiyin.

Not:Bu ölçülerle bol bol kepçe 6 porsiyon çıkıyor.
 
 Tereyağlı sos için: Tereyağını sos tavasında eritin.İçine rendelenmiş 1 diş sarımsağı ekleyip karıştırın.Sarımsağın kokusu dönünce toz biberide ekleyip ocağı kapatın.

 Bence bu lezzet için tüm  zahmete değer.Ya sizce!
Yazar caferengigul.blogspot.com

25 Ocak 2012 Çarşamba

PEPEE PASTASI

Şeker hamurlu yeni bir pasta daha...Minyatür hanımın doğum günü için yaptım bu pastayı.Geçen yılda pembe istemişti pastasını.Tıpkı bu yıl olduğu gibi : )Ne çok seviyor pembeyi ve Pepee' yi.


Fotoğraflar çok güzel olmadı doğrusu.Vakit kalmadı çünkü fotoğraflamaya...


Çocuklar hızla büyüyorlar.Onlar büyürken bizim için en güzeli onlarla birlikte yeniden çocuk olabilmek.Çocuklar büyüsün.Ama hayalleri asla tükenmesin.

Yazar caferengigul.blogspot.com

23 Ocak 2012 Pazartesi

KURU PATLICAN DOLMASI

13 gün olmuş hayatla bağlantım kopalı.Arada doktora gitmek için evden çıkmanın dışında hiç bir şey yapmadan geçen koca bir kayıp zaman.Hala tam olarak atlatamasamda hastalığı artık daha iyiyim.Ama koku ve tat duyusu olmadan geçen 13 gün hastalıktan daha çok koydu bana.Koku çok önemlidir benim için, kokusunu aldığım bir gıdanın tadını az çok bilebilirim.Kısaca koku benim için tad almak demektir.Çok sıkıcı günlerdi çookk...Neyseki az da olsa tat ve koku duyularım yerine geldi.


Canım annemin kendi elleriyle hazırlayıp kuruttuğu patlıcanlar ne zamandır aklımdaydı.Sonunda soframda yerini aldı.Çok lezzetli oldular çookk.Bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum çünkü hastalanmadan önce yapmış ve yemiştim.


Malzemeler
- 10-15 adet patlıcan kurusu
- 3 adet kuru soğan
- 5-6 diş sarımsak
- 10 çorba kaşığı pirinç ( ben 3 çorba kaşığı kadarını bulgur olarak hazırladım)
- 1 tatlı kaşığı domates salçası
- 1.5 tatlı kaşığı biber salçası
- 1 tatlı kaşığı sumak
- 1 çay kaşığı yenibahar
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı nane
- 1 çay kaşığı acı pul biber
- 1 çay kaşığı tatlı toz biber
- az miktarda maydanoz ve dereotu
- tuz
- 1/2 su bardağı nar ekşisi ( 1 su bardağı da olabilir, size kalmış)
- zeytinyağı



Yapılışı


  1. Patlıcanları sabahtan kaynar suya ıslatıp kapağı kapalı olacak şekilde bekletin.
  2. 8-10 saat sıcak suda beklemiş olan patlıcanları süzüp kaynar su dolu tencereye alın ve yumuşayana kadar (yaklaşık 15 dk) haşlayın.
  3.  Patlıcanlar kaynarken başka bir tencerede doğramış olduğunuz soğanları karamelleşene kadar kavurun.
  4. Soğanlar kıvama geldiğinde ince ince doğradığınız sarımsakları da ekleyin.
  5. Domates ve biber salçasını ekleyip 1-2 dk güzelce karıştırın.Yıkanmış bulgur ve pirinci ilave edin.
  6. Tüm baharatları ekledikten sonra ocağı kapatın.
  7. Doğranmış maydanoz ve dereotunu da iç harcına ekleyip karıştırın.
  8. Suyunu süzmüş olduğunuz patlıcanların içini 1,5 çorba kaşığı kadar harçla doldurun ve ucunu elinizle bastırarak tencereye dizin.
  9. Nar ekşisini dolmaların üzerine dökün ve tabakla kapatın ki pişerken patlıcanların ağzı açılmasın.
  10. Gerekirse dolmaların üzerini geçmeyecek kadar su ekleyip kaynayana kadar yüksek, kaynadıktan sonra kısık ateşte pişirin.
  11. Ilıyınca servis yapın.Afiyet olsun.

10 Ocak 2012 Salı

MUTLULUK MİMİ : )

Sevgili  Esra sormuş: "karşımızdakini mutlu etmek için yapabileceğimiz 10 şey..." İnsanları bu konuda ikiye ayırmak en doğrusu olacak sıralamaya başlamadan önce.Mutlu olmayı bilenler ve asla mutlu olmayı başaramayanlar...


  1. Gülümsemek: sade ama gerçekçi bir gülümsemeyle insanları karşılamak.
  2. Paylaşmak: iyi ya da kötü her duygu durumunu paylaşmak.
  3. Onunla empati kurabilmek.
  4. Hatırlamak ve hatırladığımı hissettirmek.
  5. Birlikte vakit geçirmek.
  6. Bir kap su ve bir kap mamayı kapının önünde hazır bulundurmak.( sadece insanları mutlu etmek değil, çevremizdeki hayvanları da mutlu edebilmek önemli)
  7. Askıda ekmek, yemek....vs projelerine katkıda bulunmak ve yaygınlaşmasını sağlamak.
  8. Bir demet çiçek vermek...Bu beni havalara uçurabilir:)
  9. Blog arkadaşlarımı ziyaret etmek ve onlara yorumlar bırakmak.
  10. Önemli ve özel günleri unutmamak.
Tüm bunları yapabilmek için de insan kendi mutlu olmalı bence.Mutlu olmayı bilen ve de mutlu edebilen arkadaşlardan 10 tanesini sıralıyorum:


Not: Bana sizlerin arasından birkaç kişiyi seçmek çok zor geliyor.Aslında burada hepinizin ismini vermek isterdim.Sırf bu sebepten mimlere katılmadım ya da ucunu açık bıraktım.Bu seferlik döngüyü kırmadım.Affoluna.

Yazar caferengigul.blogspot.com

5 Ocak 2012 Perşembe

BERGAMUT REÇELİ

Bergamut ekşi tadıyla, yamru yumru kabuğuyla, ama en çok da mis gibi kokusuyla bilinen bir turunçgil türüdür.Meşhur early grey aroması bergamuttan elde edilmektedir.Üstelik  tamda  zamanı, tezgahlarda arzı endam etmektedir kendileri.


Reçelinin yapımı biraz uzun zaman alır ancak, sonunda elde edilen lezzete değer.Malzeme olarak sadece
                                              - bergamut
                                              - toz şeker ve
                                              - su yeterli olacaktır.



 Yapılışı

Güzelce yıkanmış olan bergamutların dışındaki sarı kabuğu incecik bir şekilde sıyırarak işe başlıyoruz.Bu kabukları kurutarak veya dondurarak saklayıp, çay yaparken ya da aromasının yakışacağını düşündüğünüz yerlerde  kullanabilirsiniz.


Bergamutun oldukça kalın süngerimsi bir iç kabuğu vardır.Biz reçel yapımında bu kabuğu kullanacağız.İçindeki limonu andıran meyvesini,   süngerimsi kabuktan ayırıp buzdolabına kaldırın.

Minik minik doğradığınız bergamut kabuklarını tartın.Çünkü reçeli yaparken kullanacağımız şeker miktarı kabukların 1,5 katı olacak.Kabukları tencereye alıp, üzerini örtecek kadar su ekleyip kaynatıyoruz.Ocağı kapatıp 1 gün bu şekilde bekletiyoruz.


Ertesi gün suyunu süzüp , tekrar üstünü örtecek kadar su ekleyip kaynatıyoruz.Ocağı kapatıp 1 gün bekletiyoruz.



Üçüncü gün de aynı işlemi tekrarlıyoruz.Burada amaç kabukların acı suyunu çıkarmaktır. Suyunu süzdüğümüz kabukları iyice sıkıp, içlerinde su kalmamasını sağlıyoruz.

Bergamut kabuklarım 500 gr gelmişti.Şeker miktarı kabuk miktarının 1,5 katı olacağından 750 gr şekeri bir tencereye aldım.Üzerine her 500 gr şeker için 1 bardak olcak şekilde ( yani benim 750 gr şekerim için 1,5 su bardağı ) suyunu ekleyip koyulaşana kadar kaynatıyoruz.

Şerbet kıvam alınca önceden sıkmış olduğumuz bergamut kabuklarınıda ekleyip bir taşım kaynatıp ocağı kapatıyoruz.Ertesi güne kadar bu şekilde bekletiyoruz.



Ertesi günü reçelimizi tekrar kaynatıyoruz.Bu aşamada buzdolabına kaldırmış olduğumuz bergamut meyvesinin suyunu sıkıp 2-3 yemek kaşığı kadarını reçele ekliyoruz.Bir taşım kaynatıp kavanozlara paylaştırıyoruz.Kavanozların kapağını kapattıktan sonra ters çevirip bekletiyoruz.Ertesi gün kavanozlarınızda taşma yoksa  reçellerinizi kaldırabilirsiniz.

Bergamut bulabilirseniz mutlaka deneyin.Aromalı tatları seviyorsanız eminim çok beğeneceksiniz.Şimdiden afiyet olsun.

Yazar caferengigul.blogspot.com

4 Ocak 2012 Çarşamba

YILIN İLK KAHVALTISI

Kalabalık sofralar eğlenceli ve sevgi doludur aslında.Tabi doğru insanlar bir araya gelmişse.Ama bazen iki kişilik bir kahvaltı sofrasıda çok ama çok keyifli olabilir.

 

Yılın ilk kahvaltısı oldukça sade bir şekilde hazırlandı.Sade ama doğal bir kahvaltı.Güne güzel başlamak ,yıla sağlıklı bir giriş yapmak için şart.Minik domates, minik salatalık, Bodrum usülü kırma zeytin, peynir, köy tereyağı, bal, bahçeden tazecik tere, gözleme, ekmek, bergamut reçeli ve sahanda yumurta.E daha  ne  olsun : ) 


Kahvaltının can suyu çay semaverde , odun ateşinde yapıldı.Bir kaç tane karanfillde demliğe iliştiriliverdi her zaman ki gibi.


Bu güzel kahvaltıya notayı bir fincan sade Türk kahvesiyle koymazsak ayıp olurdu.

Öğünlerinizden kahvaltı, bedeninizden sağlık eksik olmasın.


Yazar caferengigul.blogspot.com

2 Ocak 2012 Pazartesi

YILBAŞI YEMEĞİ

31/12/2011 günü hava tam da benim sevdiğim gibiydi.Bodrum'a kar yağmaz ama yılın son gününde yağmur yağar ve gökyüzü en sevdiğim renge bürünür ,denizle paylaşır o güzelim rengini...


Yalıkavak yılın son günü balkonumdan böyle selam duruyordu bana.Bu görüntü bence mutlu olmak için yeterli.


Bu yıl evdeydik, sevdiklerimizle birlikte ve çok keyifli bir yılbaşı akşamı geçirdik.İşte fotoğraflarla 31/12/2011 den 01/01/2012 ye geçiş.


Mezeler:
Peynir tabağı







peynir ve zeytin ezmeli kanepeler








Köz Patlıcan (yazdan)












Pancar Salatası














Kereviz Salatası











Pazı Haşlaması






Ana Yemek:

Fırında Hindi
İç Pilav

Pastasız olmazdı :)
 Kırmızı Kadife Pasta

 Bende hindi isterim diye masanın başından ayrılmayan Şero...



 

Herkesin umut ettiği gibi bir yıl geçirmesi dileğiyle.

Not: Bu yumuşacık, lezzetli mi lezzetli hindinin tarifi için tık tık


Yazar caferengigul.blogspot.com