23 Aralık 2013 Pazartesi

LAVAŞ EKMEĞİ


Yılın son haftasındayız.Zaman yine uçuvermiş.Ve ben yine aklımdaki listeden bir çok şeyi yapamamışım. Sizinde var mı; böyle yeni bir yıla girerken ya da yeni bir aya başlarken "yapılacak işler" listesi hazırlama huyunuz?Ben bir şeyleri yazmadan yapamayanlardanım.Alışveriş listesi, pazar listesi, hediye listesi, yemek listesi, gün bitmeden yapılacak işler listesi, ay bitmeden yapılması gerekenler listesi ya da yıl bitmeden mutlaka bunları yap Gülhan listesi:) Her birini yapabilmek için günde kaç saat uyumalıyım acaba?Ya da daha ne kadar erken kalkabilirim.Çünkü zaman çoook hızlı ve kesinlikle geride kalmak istemiyorum.Fotoğrafla yazı arasında alaka kuramadığınızın farkındayım.Hemen açıklayayım: bu da bloga yazılacaklar listesinden:)

Lafı daha da uzatmadan anlatıvereyim tarifi. Burada ölçü vermeyeceğim.Çünkü çok kolay ve gerçekten ölçüye gerek yok.Fotoğraftaki her bir beze ortalama bir mandalina ebatlarında.Kısacası her bir beze için toparladığınızda bir mandalinayı oluşturacak kadar un gerekli.Unu derince bir kaba alın, bir tutam tuz ekleyin ve ortasını açın.Elinizle bir yandan karıştırırken bir yandan da azar azar su ekleyin, ta ki hamur toplanana kadar.Hamur toplanınca 5-10 dk daha yoğurun ve üstünü bir bezle örtün.30 dk dinlenmeye bırakın.Süre sonunda hamurdan bezeler yapın ve unladığınız tezgahta merdane yardımıyla açın.


Sonra yapışmaz bir tavada her iki tarafını pişirin.Tava hamuru koyduğunuzda sıcak olmalı unutmayın. Ben sobanın üzerinde pişirdim.Sobada sıkıldı hep kestane, hep kestane bir yere kadar değil mi ama?Bir tarafını pişirip diğer tarafını çevirdiğinizde şişmeye başlıyor hamur , kocaman bir balon misali.O kabarıklığın içine atıverin tereyağını, hemen ateşten alır almaz...Mis misss...


Kısacık bir sürede ev yapımı lavaşlarınız hazır oluyor.Sonrası size kalmış.İsterseniz ızgara et, tavuk sarıp afiyetle yeyin.Ya da benim gibi tereyağı, kaymak ,bal, peyniri katık edin keyifle tüketin.

Siz sadece kestane mi pişer sandınız sobada:) Bizim ki pek obur canım:) Sen yap getir, ben herşeyi pişiririm diyor fısır fısır.Beni de kandırıyor böyle böyle:)

Yazar caferengigul.blogspot.com

20 Aralık 2013 Cuma

GNOCCHI


2009 gibi yazmışım bu tarifi defterime.O günden beri yapılmayı bekliyor.Üstelik bir zamanlar Yalıkavak' a açılan bir İtalyan restoranında tatma fırsatım olmuş ve beğenmiştim.O restoranttan eser kalmadı, bende blog yazmaya başladım ama tarif hala defter sayfalarından çıkmayı başaramadı.Sonunda yeter dedim ve aldım hamuru elime.Bunca zaman boşuna beklemişim açıkcası.Yapımı çok kolay ,lezzeti bol ev yapımı bir makarna tarifi mutlaka denemelisiniz.Seveceksiniz.

Malzemeler

Hamur için:

-  2 adet irice haşlanmış patates
-  1 yumurta
-  2,5 su bardağı un

Sos için

- 3 diş sarımsak
- zeytinyağı
- 3 adet domates
- 1 tatlı kaşığı kırmızı biber
- 1 çay kaşığı acı kırmızı biber ( isteğe bağlı )
- 3 dal taze fesleğen
- tuz, karabiber

Yapılışı

1.   Önceden haşlamış olduğunuz patatesleri rendeleyin.Burada dikkat etmeniz gereken nokta patatesleri pişer pişmez sudan çıkarmanızdır.
2. Hamur tahtasına unu ve rendelenmiş patatesleri alın.Yumurtayı da kırın ve yoğurmaya başlayın.Gerekirse un ekleyebilirsiniz.Hamur elinize yapışmadığında un eklemeyi kesmelisiniz.


3.   Tahtayı unlayın ve bir merdane yardımıyla hamuru yarım cm kalınlığında açın.Açtığınız hamuru 1- 1,5 cm aralıklarla şeritler halinde kesin.Aynı işlemi şeritleri dikine kesecek şekilde tekrarlayın.Böylece minik minik kareler elde etmiş olacaksınız.


4.   Bu minik kareleri çatalın tersinden kaydırarak şekil almalarını sağlayın ve unlayın.Eğer ben bu kadar uğraşamam diyorsanız: hamuru açmadan, hamurdan küçük parçalar kopararak rulo şekli verip , keserek de makarnanızı hazırlayabilirsiniz.   
5.     Derin bir tencereye 3 lt su ve 1 tatlı kaşığı tuz koyup kaynatın. Hazırladığınız makarnaları tek tek ( yapışmamaları için )  kaynamakta olan suya atın.Ve fazla beklemeden suyun yüzeyine çıkanları alıp başka bir kaba aktarın.Tüm makarnaları bu şekilde haşlayın.
6.    Zeytinyağı koyduğunuz bir tavaya sarımsakları rendeleyin ve biraz kavurun.Onlar kavrulurken siz domatesleri rendeleyin.Rendelenmiş domatesleri tavaya alın, kırmızı biberleri ekleyip pişmeye bırakın.Kaynadıktan 10 dk sonra ocağı söndürüp doğradığınız  fesleğenleri ekleyin.Bu aşamada makarnanın haşlama suyundan 1 su bardağı eklemenizi öneririm.


Domatesin zamanı olsaydı rengi böyle olmayacak ve tadı çok daha güzel olacaktı orası kesin:(        
7.  İşte o büyülü an: haşlanmış gnocchileri sosun içine alın ve  karıştırın.5 dk bekleyip servis yapın ki  makarnaların sosu içine almaya fırsatı olsun.


Evde parmesan yoktu:( Kaşar rendesiyle idare ettik.Eşim çok sevdi bu makarnayı.Bakalım farklı soslarla nasıl olacak, deneyip göreceğiz hep beraber.Siz benim gibi uzun süre beklemeyin.Fırsat bulduğunuz en kısa zamanda yapın, pişman olmazsınız.

Mutlu hafta sonları:)

Yazar caferengigul.blogspot.com

18 Aralık 2013 Çarşamba

KISIR


Bütün kızlar toplandık, toplandık, toplandık:) Yedik içtik, sohbet ettik, bol bol güldük eğlendik.Menüde neler yoktu ki!..Çokça kahkaha vardı en başta.Sonra müthiş lezzetli yiyecekler...Ama en güzeli uyum vardı, pozitif bir enerji vardı.Ee daha ne olsun değil mi?

Yiyecekleri kısaca listeleyelim:


Rulo poğaça ( zeytinli ve peynirli ): Sıcacıktı ve mis gibi kokular sarmıştı evi:)


Süprizli kurabiye :altı kıtır bisküvi tadında , içi yumuşacık marşmelov dolgulu ve üstü çikolata kaplı.Ama Mert Ali "yaramaz kurabiye" olarak değiştirdi adını.Çünkü dişleri değişmekte olan Mert Ali'ye yaramazlık yaptı bu kurabiyeler :)


Elmalı kurabiye , anne adayımızın isteğiydi kendileri.Tarifi için tık tık...


Ve sofranın  kahramanı...ta ta ta taaaam: karşınızda.. kısır :)Sanırım sevmeyen yok kendilerini.


Zeytinyağlı biber turşusu


Domates turşusu


Kısırın eşlikçileri; marul, salatalık, domates.

Ve fotoğraflamayı unuttuğum rulo pasta, Ayşe haladan portakallı kek, Elif abladan tuzlu çıtır kurabiyelerde lezzet kattılar soframıza.Dedim ya biz bol bol eğlendik o gün.Günün sonunda öyle güzel iki resim aldım ki minik misafirlerimden tüm yorgunluğum uçup gitti.

 Ben mutfakta yemek pişirirken ve  Sena' yı düşünürken :)

Mert Ali'nin doğum gününde pastasını teslim ederken : )

Herkesin kendine göre bir kısır tarifi mutlaka vardır.Bu da benim tarifim; belki denemek isteyen olur.

Malzemeler
- 1/2 paket ince bulgur (düğü)
- 2 adet irice kuru soğan
- 2 yemek kaşığı salça
- 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
- 1 çay kaşığı acı pul biber
- 1 su bardağı zeytinyağı
- 1/2 demet dereotu
- 1/2 demet maydanoz
- 1/2 demet taze nane
- 4-5 adet marul yaprağı
- 1 adet domates
- 1-2 adet salatalık
- 3 adet yeşil soğan
- 1-2 adet haşlanmış patates
- 1/2 çay bardağı nar ekşisi
- karabiber, tuz , kuru nane
- su

Yapılışı
  1. Bulguru derin bir kasenin içine alın.Üzerini yarım cm geçecek kadar kaynar su ekleyip kapatın.
  2. Kuru soğanları yemeklik doğrayın ve 1 yemek kaşığı zeytinyağında kavurun.Renkleri değişince salçayı ekleyip 1-2 dk daha kavurup ocağı kapatın.Toz biberi ekleyip karıştırın.
  3. Siz soğanları kavururken bulgurlar sıcak suyun etkisiyle şişmiş olacaklar.Bir kaşık yardımıyla bulguru havalandırın ve soğanlı salçalı karışımı ekleyip karıştırın.
  4. Haşlanmış patatesleri rendeleyip bulgura ekleyin.
  5. Tüm yeşillikleri, domates ve salatalığı küçük küçük doğrayıp bulgura ekleyin.
  6. Son olarak baharatlar, zeytinyağı ve nar ekşisini de ilave edip elinizle homojen bir karışım olana kadar yoğurun.Kısırınız hazır , afiyet olsun efendim.
Not: Zeytinyağı  ve ekşisi az gelirse damak tadınıza göre ekleyebilirsiniz.Ben genelde tadına bakarak bu ayarlamayı yaparım.

Yazar caferengigul.blogspot.com

16 Aralık 2013 Pazartesi

KURU BÖRÜLCE HAŞLAMASI

Yine çok yoğun geçiyor günler bu aralar.Malum yılın son günlerindeyiz.Yorucu oluyor.Ama ben bu koşuşturmacayı, bu telaşeyi çok seviyorum.Yıl sonu artan işler, yetiştirilmeye çalışılan dosyalar, kapatılmaya çalışılan hesaplar...Yeni yıl yeni bir başlangıç demek çünkü.Yavaş yavaş ışıltılı süslerde yerini almaya başladı evlerde, iş yerlerinde, sokaklarda...Hep bir telaşe, hep bir heyecan...Mutfakta kendi telaşesinde devam ediyor hayata.

Hayat bu kadar hızlı akarken insan, sade birşeyler yemek istiyor bazı akşamlar.Hani hızlıca hazırlanacak , fazla bulaşığı olmayacak , lakin tadı da yerinde olacak cinsten yemekler.İşte böyle bir yemek için gerekenler:


Kuru börülce ve su :) Az malzeme çok lezzet.Börülceyi tencereye alın ve üzerine su ekleyip kaynamaya bırakın.Börülceler yumuşadığında ocağı kapatın.


Zeytinyağı, limon ve tuzunu ekleyip servis yapın.Yanına turşu çok yakışıyor benden söylemesi.İşte bu kadar.Lezzeti bol yapımı zahmetsiz bir yemek daha, tembel günlerimiz için:)

Sade bir hafta dileğiyle...
Yazar caferengigul.blogspot.com

10 Aralık 2013 Salı

KUZU TANDIR


Kış sonunda geldi.Bodrum'da bile çok soğudu havalar.Hal böyle olunca evlerde geçirilen vakit de arttı.Kısacası artık akşamları bol bol kitap okumalı, hobilerle uğraşmalı.Ama en önemlisi; ruhu besleyen dostlarla hem mideleri hemde gözleri doyuran sofralarda buluşmalı.İşte fırtınalı bir akşamın menüsü :
Baş rolde....kuzu tandır ve bulgur pilavı,


Yardımcı rollerde ise patates ve cacık.


Ben bu gün size kuzu tandırın o çok zor, zahmetli mi zahmetli tarifini vereceğim.İşimiz uzun dilerseniz lafı fazla dolandırmadan tarife geçelim.

Malzemeler

- Kemikli kuzu eti ( ben bu yemekte 1 bütün kol kullanmıştım )
- 5-6 diş sarımsak
- 1 tatlı kaşığı iri çekilmiş karabiber
- 2 dal taze kekik ( ya da 1/2 tatlı kaşığı kuru kekik )
- deniz tuzu


Yapılışı
  1. Derince bir fırın kabına kemikli kuzu etini yerleştirin.
  2. Her yerine gelecek şekilde baharatlarını serpiştirin.Sarımsakları da üzerine atın.
  3. Fırın kabının üzerini önce yağlı kağıtla, sonra alüminyum folyo ile hava almayacak şekilde kapatın.Burada dikkat etmeniz gereken en mühim nokta alüminyum folyonun gıda ile temasının engellenmiş olmasıdır.
  4. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 2-3 saat pişirin.Benim fırınım için 2 saat yeterli oluyor.Ancak bu süre fırına ve ete göre değişiklik gösterebilir.Kemikten tuttuğunuzda etlerin kendiliğinden döküldüğünü göreceksiniz ki bu da tandırın hazır olduğunun en güzel kanıtı.
Nasıl çok zor değil mi:) Eğer misafirlerinizi şaşırtmak istiyorsanız ya da kendinizi şımartmak ,mutlaka denemelisiniz.Yemeği atın fırına o sizin için pişerken ister kitabınızı okuyun, ister uzanıp günün yorgunluğunu atın. Mutlu sofraların kurulduğu bir hafta olsun:)            

Yazar caferengigul.blogspot.com

2 Aralık 2013 Pazartesi

POYRAZ' IN 1 YAŞ PASTASI


Günlerin birinde minik  Poyraz'a bir pasta yapmış Gülhan.Bu ufaklık dünya adlı gezegendeki ilk yılını doldurmuş  o zamanlar.


Bu minik bey suyla oynamayı çok seviyormuş.Gülhan hiç atlar mı bunu; pastasına yapıvermiş su dolu yusyuvarlak bir oyun havuzu:)


Bol kahkahalı, gülücüklü geçivermiş Poyraz 'ın doğumgünü.Hep sağlıkla ve bol kahkahalarla dolu bir hayat dilemiş tüm insanlar bu minik beye.Masal burda bitmemiş tabii...Minik Poyraz büyümeye devam ediyormuş hala sağlıkla ve o güzel gülümsemesiyle.
Yazar caferengigul.blogspot.com