30 Aralık 2011 Cuma

MUTLU YILLAR

Bir yılı daha geride bırakmaya saatler kaldı.Yeni yıla yeni umutlarla merhaba deme zamanı şimdi.



 Minik bir bebeğin gülüşü kadar güzel olsun yeni yılda her yeni gününüz.Ve yanınızdan eksik olmasın sevdikleriniz.İyi yıllar.

Yazar caferengigul.blogspot.com

29 Aralık 2011 Perşembe

HEDİYELERİM VE TEŞEKKÜR


Bu fotoğrafdakiler yeteneksizin blogunun yazarı sevgili Nadire hanımın bana göndermiş olduğu süpriz hediyeler.16 yılımın geçtiği Konya-Seydişehir demek bu termiyeler benim için.Akşamları komşu oturmalarında meyve ve çerez tabaklarının arasında yerini mutlaka alırdı kendileri.Ve biz çocuklar bayılırdık tuzlayıp yemeye.Yıllar sonra senin sayende tekrar yemek nasip oldu ,çok teşekkür ederim.Paketin içinde küçük bir not ve kendi yapmış olduğu suluboya çalışmasınıda eklemiş.Bu çok özel hediye için ayrıca teşekkür ediyorum .

Not: Termiyenin ne olduğunu merak edenleriniz varsa,  http://www.yeteneksizin.com/2011/12/termiye-acbakla-ve-faydalar.html .

 Yazar caferengigul.blogspot.com

26 Aralık 2011 Pazartesi

BU ARALAR BEN...

Yılın son haftasındayız.Zamanın hızı karşısında yapacak hiç birşeyimiz yok.Hep bizden önde koşuyor ve ben aklımdakileri eyleme dönüştürmekte yenik düşebiliyorum.Ya da bazen nasılsa vakit var deyip, işe kalkıştığımda aslında başlamak için geç kaldığımı fark ediyorum.

Her neyse yılın bu zamanlarını hep çok seviyorum ben.Işıltılı sokakları, süslü dükkanları, hediye paketlerini, o cıvıltıyı...İnsanın içi çoşkuyla doluyor ,kıpır kıpır oluyor tıpkı yanıp sönen küçük yeni yıl ışıkları gibi.

İşte böyleyim bu aralar mutlu.Ve mutlu olmak için öyle çok bahane yaratıyorum ki aklınız almaz .Hediyeler hazırlıyorum ; sevdiklerime, evimi süslüyorum; yüreğimin ışıltısına ayak uydursun diye, pişiriyorum, pişiriyorum, pişiriyorum; paylaşmak için...dedim ya yılın bu zamanlarını çok seviyorum ben.

Mutfakta ayak uydurmalı bu cıvıltıya değil mi?Tıpkı bu


süslü balkabağı topları



ya da bu cupcake ler gibi.


Mutlu ve cıvıl cıvıl bir hafta dileğiyle.
Yazar caferengigul.blogspot.com

21 Aralık 2011 Çarşamba

AŞURE - PAYLAŞMAK ZAMANI

Yoğun, çok koşturmacalı, bol misafirli bir haftayı bıraktım geride.Kalabalık sofralar, keyifli sohbetler, arkadaşlarla dolu bir hafta.Ne büyük keyif, ne büyük mutluluk.


Evim, kalbim eşimin bana aldığı bu buket gibiydi tüm hafta boyunca.20'lik dişim bile canımı sıkamadı.Doktorum Vecdet Atay'ın ustalığı sayesinde kurtuldum kendilerinden.Ne mühim işinin ehline denk gelmek, insana acı bile güllük gülistanlık oluyor.Ya işini bilmeyene denk gelirsen , ki 3-4 yıl önce tecrübe ettim...hatırlamak bile canımı yakıyor.

İşte tam da bu sebeplerden ötürü bu yıl aşure gününü geçirdim epeyce.Geç de olsa yapmadan olmazdı.



Yapıldı ve sıcak sıcak dağıtıldı efendim. Tarif için tık tık.

Paylaşmak
                 ne güzel bir duygu.
sevgiyle paylaşmak,
                              değer verenle paylaşmak.
paylaşmak ;
                sevinci,
                           hüznü,
                                    bir parça yiyeceği.
paylaşmak
                belkide büyümek demek.


14 Aralık 2011 Çarşamba

PRATİK POĞAÇA



Malzemeler

- 1 yumurta
- 1/2 su bardağı zeytinyağı
- 1/2 su bardağı yoğurt
- 1/2 su bardağı Erzincan tulum peyniri
- un
- 1 paket kabartma tozu
- tuz
- karacaot


Yapılışı
  1. Yumurtanın beyazı, zeytinyağı, yoğurt ve peyniri karıştırın.
  2. Un, kabartma tozu ve tuzu ekleyerek karıştırmaya devam edin.Gerektiği kadar un ekleyerek ele yapışmayan bir hamur elde edin
  3. Hamurdan parçalar koparın.Elinizle yuvarlayıp yağlı kağıt serili tepsiye 1-2 cm aralıklarla dizin.
  4. Üzerlerine önce yumurta sarısı sürün, sonra karacaot serpiştirin.
  5. 180 dereceye ısıtılmış fırında 15-20 dk pişirin.Afiyet olsun.
Yazar caferengigul.blogspot.com

12 Aralık 2011 Pazartesi

ŞARAP SOSLU DANA KUŞBAŞI

Vaktiniz çok az ve yemeğe misafiriniz varsa...ya da fazla uğraşmadan çok şık ve leziz bir yemekse istediğiniz...işte bu tarif tam size göre.


Bu gün madde madde anlatmak gelmiyor içimden.Aslında bu yemeğin ruhuna aykırı uzun uzadıya tarif vermek.Bu nedenle 1 adet kuru soğanı piyazlık doğrayıp düdüklü tencere denen o süper icadın içinde, az zeytinyağı ile karamelize hale getiriverin.Kasaptan aldığınız ve miktarı gönlünüze kalmış olan kuşbaşı eti de gönderin düdüklüye.Rengi değişince karabiber, bir dal taze kekik ve defne yaprağını, ya da sizin canınız hangi baharatı istiyorsa o an, onu ekleyip; üzerini geçmeyecek kadar kırmızı şarabını ilave edip kapatın düdüklü tencerenin kapağını.Pimi çıktıktan sonra 15-20 dk pişirmek yeterli oluyor, lif lif olmuş etlere kavuşmanıza.


Dilerseniz pilavla, dilerseniz benim gibi patates püresiyle servis yapabilirsiniz.Ben patates püresini daha çok yakıştırdım aslında.
Bir kadeh yemeğin hakkıydı, bir kadehi de bizim olsun .Söze noktayı ustası koysun , size afiyet olsun.

Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helali karıştırmam:
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğim su bile haram.

9 Aralık 2011 Cuma

LORLU ÇÖREK

Çabuk hazırlanan ve hiç lezzetinden şaşmayan bir tarif.Fırından çıkmasına yakın çayınızı hazır etmeyi unutmayın.Soğukkende güzeller, ama sıcakken bence bir başka güzeller.


Malzemeler


- 250 gr tatlı lor peyniri
- 1/2 su bardağı zeytinyağı
- 2 yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 1/2 limon suyu
- 1 çay kaşığı karbonat
- 3 su bardağı un
- 1 kase susam


Yapılışı
  1. Lor peyniri ve zeytinyağını mikserle 5 dk çırpın.
  2. Yumurtalardan birinin beyazını ayırın.Toz şekeri, kalan yumurta sarısını ve 1 yumurtayı miksere ilave ederek çırpmaya devam edin.
  3. Ayrı bir kapta karbonat ve limon suyunu güzelce karıştırıp, peynirli karışıma ekleyin.
  4. Unu da ilave edip hamur toparlanana kadar yoğurun.Ele yapışmayan bir hamur olmalı.Gerekirse bir miktar daha un ekleyebilirsiniz.
  5. Hamurdan parçalar koparın ve yuvarlayın.Ben hamur toplarını biraz irice yaptım, siz daha küçük ya da daha büyük yapabilirsiniz.
  6. Hamur toplarını  önce ayırmış olduğunuz yumurta beyazına, daha sonra susama bulayın ve tepsiye yerleştirin.
  7. 180 dereceye ısıtılmış fırında 20 dk pişirin.Pişerken çatlaklar oluşacaktır ki bence bu çöreklerin olmazsa olmazıdır.Afiyetle.
Not:Bu tarife ben bazen portakal kabuğu, bazen de damla sakızı eklerim.Her şekilde çok güzel oluyor.


Yazar caferengigul.blogspot.com

5 Aralık 2011 Pazartesi

MUTFAKTA EŞİM VAR

Bu hafta sonu mutfağımdan çok uzaklardaydım.Deprem gerçeği zaten düzenli olarak yapılmakta olan eğitimlerimize yenilerini ekledi.Dileğimiz maddi ve manevi kayıpların en aza indirilebilmesi.Gerçi paranın bu kadar değerli  olduğu ve bilginin önemsenmediği günümüz koşullarında, bu dilek tamamen ütopik  olmaktan öteye geçemiyor.

Böyle zamanlarda eve döndüğümde karşılaştığım yemekler hep bir harika olmuştur.Eve geldiğimde sofrayı hazır bulmaktan daha güzel ne olabilir ki.


Bol kepçe bir tabak.Ama nasıl lezzetliydi , nasıl yumuşacıktı, nasıl güzeldi, anlatmam mümkün değil.Hamurunda sevgi olan yemeklerin tadı bir başka oluyor.


Sevdiğinizin sizin için yemek yapması kadar güzel bir şey olabilir mi acaba.


Tabiki  bir demet çiçekle karşılanmakta dünyanın en mutlu insanı yapabilir bir anda beni.Sevgi dolu bir hafta dileğiyle.

Yazar caferengigul.blogspot.com