Şu sıralar havada bahar kokusu ve bahar sesleri var, her ne kadar arada gökyüzü kapansada.Kuşlar cıvıl cıvıl , ağaçlar çiçek açtı ve ben ilk çağlayı yedim bile.Üstelik uzun zamandır hayallerimi süsleyen bahçe mutfağıma da kavuştum.Bizim evde kızartmalar asla evde yapılmaz , deniz ürünleri evde pişirilmez.Çünkü kokusu çıkmıyor. Bahçede küçük bir ocağımız var tüm bu işler onda yapılır.Üstelik biz odun ateşinde pişen yemekleri de çok severiz .Bahçede küçük bir ateş yakıp güveci közün üstüne yerleştirdiğimiz çok olmuştur.Ne diyeyim bilen bilir ; ateşte pişen yemeğin kokusu, tadı bambaşkadır.Adeta uçurur insanı.Hayal ettik ve gerçekleştirdik bahçede bir ocak, bir fırın ve bir tezgah.Tezgahın altınada dolap; güveçleri, kazanları , tencereleri koymak için.İşte o yüzden bu yazının adı bir fırın hikayesi.Çünkü bu benim için büyük mutluluk, resmen ayaklarım günlerdir yere basmıyor.Bazı arkadaşlarım burun kıvırsada, bu benim hayalimdi ve gerçek oldu.Teknoloji bu kadar ilerlemişken gereksiz bulanlar olabiliyor ya da delimisin sen ne uğraşacaksın diyenler ya da bunun için mi okuyup mühendis oldun diyenler...Nasıl benim hayallerim onlara uzak kalıyorsa, onların fikirleri de bana uzak kalıyor.Renkler ve zevkler meselesi.Ne diyelim ben çocukluğumda oluşan damak tadımın peşinden koşuyorum birazcık.Birazcık eskiye özlem duyuyorum.Birazcık geçmişe ait tatlar , tarifler unutulmasın istiyorum.Tamam çelik, seramik, teflon ürünler hayatı inanılmaz kolaylaştırıyor ama bir toprak kabın ya da bakırın verdiği lezzeti veremiyor.
Fırın yapımının başladığı ilk günler.Ustam bu işin uzmanı ama öyle herkese fırın yapmıyor:) Sağolsun bizi kırmadı.
Yaklaşık bir haftada fırın inşaatımız bu hale geldi.Fırında ilk ateş yakıldı ve hemen Bodrum'un yöresel lezzeti olan çaykama fırına verildi.Çünkü ustam öyle istedi.İlk ateşte çaykama pişirilmezse fırın güzel olmazmış:)Ben patatesde gömüverdim köze.
Yardımcım Nikay abla sacı kapak olarak uydurdu bile.Fırının dilini yavaş yavaş öğreneceğim; o bana, ben ona alışacağız.
Fırının ilk defa yakılmasının ardından 3-5 gün arka arkaya yakılması gerekirmiş ki alışsın.Bu işlemi atlarsak güzel pişirmezmiş.Böylece bizim için 4 gece iş dönüşü fırın yakma maceraları başlamış oldu.Ben dayanamayıp o kadar yaktık bir ekmek, birkaç patates pişirsek birşey olmaz diyerekten pek boş geçmedim bu güzel kırmızılıkları.Ne heyecan, ne heyecan ...bir o kadar da merak:)
Nasıl? Deneme 1-2
Burada biraz zorlandık.Bir gün önce yağan yağmur kapağı henüz olmayan fırının içine girmiş.Zaten daha yeni olan fırından yakınca beton kokusu çıkıyordu:)Ekmekler birazcık zorda olsa pişti.Hele cibattalar ; üfff
Şöyle göstereyim efendim:)))
Daha tezgah altı kapakları yapılacak, karşısında kalan toprak zemin temizlenip masa yapılacak, üstüne asma çardağı yapılacak...Sonrası bahar, sonrası bir masa etrafında toplanmış güzel insanlar, sonrası sohbet, muhabbet, bol kahkaha.
Odunlarım , fırıncı küreğim geldiler.Şimdi biraz çalı çırpı toplamak lazım galiba.
Baklalarım çiçekte.Bahçeyi temizlemek , ağaçları budamak ve sebze tohumlarını toprağa gömme zamanıdır şimdi.Toprağın kokusunu içinde hissetmek ve sistemin kirliliğinden arınma zamanıdır şimdi.Şu dünyada kendi ürettiğini tüketmek kadar güzel birşey daha yoktur sanırım.
Ben bir sukulent ve kaktüs delisiyim.Bunlar 100'e yakın saksımdan sadece birkaç tanesi.Onlarında keyfine diyecek yok şu sıra.Nisanda çiçek açmaya ve balkonumu şenlendirmeye başlarlar.
Yazının başındaki fotoğraf bahçe mutfağımın olduğu yerden gözümün gördüğü güzellikti.Bu fotoğrafsa balkonumdan gözümün gördüğü.Kısaca cennetimden bakarken gördüklerim sizinle paylaştıklarım.
Doğayla içiçe olacağınız bir hafta dileğiyle.
ŞU AN BU YAZIYI OKURKEN NASIL HEYECANLANDIM ANLATAMAM.BEN ANKARADA YAŞIYORUM.BAHÇELİ BİR EVDE YAŞAMIYORUZ AMA BAHÇESİ OLAN BİR EVDE YAŞARSAM İLK YAPTIRACAĞIM ŞEYİN HAYALİ AYNI.BAHÇEY BİR OCAK YAPTIRMAK.HEP ŞAŞARIM KÖYDE BAHÇE İÇİNDE EVLERİ OLAN KİŞİLERİN NEDEN SİZİNKİ GİBİ BİR OCAK YAPTIRMADIKLARINA.BU BENİM EN ÖZEL HAYELLERİMDEN.BEN DE MÜHENDİSİM VE BENİM ÇEVREMDEN DE BANA ŞAŞANLAR OLUR:))))
YanıtlaSilAMA BENCE DE SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ EN GÜZEL ARINMA ŞEKLİ TOPRAKLA DOĞAYLA BÜTÜNLEŞMEK.EN SONDAKİ DİLEK CÜMLENİZ BENİ BENDEN ALDI.GERÇEKTEN DOĞAYLA İÇİÇE OLACAĞIMIZ GÜNLER YAŞAYALIM.SEVGİLER.
SİZİ ÇOKUZUN SÜREDİR TAKİPTEYİM.BEN DE BEKLERİM.
bgstil.blogspot.com
Yorumunuz beni çok mutlu etti, bir yerlerde benim gibi düşünen birilerinin varlığını bilmek güzel.Üstelik birde meslektaş sayılırız:)Teknoloji herşeyi kolaylaştırdı bu güzel birşey.Ama evinde yapabileciğin şeylerdede dışarıya bağımlı kalmak sadece tembellikten kaynaklanıyor.Köylerde bile hazır yoğurt alındığını düşünürsek:(durum oldukça üzücü oluyor maalesef.
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.Sevgiler:)
Bloğuma gelmeniz beni çok mutlu etti.Yazdıklarımdan anlamışsınızdır; gerçekten aynı şeyleri düşünen birilerini bilmek çok güzel bir duygu.Bu tür düşünceler az olduğu için çok daha kıymetli...
SilBloğumu takip te ederseniz çok sevinirim...
Ben bu konuda tamamen sizden tarafım, benim duygularımı o denli canlandırmışsınız ki anlatamam size:)
Silİstanbul'da yaşıyorum. Antalya'lıyım ve bizim de köyümüzde bahçeli bir evimiz var, maalesef senede sadece sayılı gün kalabildiğim:(((
Köy evlerinde ocak olur bizde de ve yufka ekmekler yapılır, patatesler küle gömülür, mısırlar közlenir, patlıcan ve biberler közlenip soslar yapılır,... burada demlenen çayı da içme de dur:)) bunlar tarifi olmayan değerlerdir bence:)))
Ayrıca yoğurt ve peynir yapımı evde ayrı bir zevktir ama dediğiniz gibi yavaş yavaş bu yöresel değerlerimiz bile yok olup gidiyor ne yazık!!!
fulyapimlezzetler.blogspot.com
Sevgiler.
Bu güzel yorumlar beni ne kadar mutlu ediyor bilemezsiniz sevgili Fulya hanım.Biryerlerde benim gibi düşünen birilerinin varlığı hissetmek çok güzel.Çünkü böylelikle bazı değerlerimiz kaybolmaktan kurtulacak.Antalya:) annemin memleketi ve yufka ekmek benim çocukluğum demek.Bir de ateşte pişirilmiş keçi sütü ve yanık tatlı yoğurtları nefisss.
SilSevgiler.
Harikasınızzz:)
SilBu arada, size haber vermek için geldim. Mim etkinliğinde sizi davet ettim ve sayfamda isminizi verdim, dilerseniz sayfama bakıp buna katılabilirsiniz:)))
fulyapimlezzetler.blogspot.com
Sevgiler...
Nazik davetiniz için teşekkürler Fulya hanım :)
SilGüle güle kullanın, bayıldım. Babamda yazlıga yapmak istiyor sürekli karşı çıkıyordum ama sizinki harika olmuş. Ekmeği görünce hemen babama göstermeliyim dedim:) Hemen hayellere başladım, neler pişirelim diye:) Ustanızı da tebrik etmek lazım:)
YanıtlaSilGüzel günlerde güle güle kullanın.. Bize kadar ulaşsın ekmek kokularınız.
Sevgiler
Merhaba Yeşim hanım ne mutlu bana fikrinizi değiştirebildiysem:) Ama inanın bana bir alıştınız mı ateşte pişen yemeklerin lezzetine asla vazgeçemeyeceksiniz.Güzel dilekleriniz ve yorumunuz için teşekkürler.Fırında pişen ekmeklerinizin ve yemeklerinizin haberini almak umuduyla.Sevgiler.
Silnasılda içim gitti fırına bakarken.harika.nasılda kokulu kokulu ekmekler yapılır o fırında.güzel günlerde kullan canım.sevgiler.
YanıtlaSilHem de ne koku , mis gibi ,üstelik tütsülenmiş:)Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.Sevgiler.
SilUzun aradan sonra merhaba :-)
YanıtlaSilYazinizi bir kaç kere okudum ve firininizin fotograflarina bir kaç kez baktim, hayaller kurdum... Yazmissiniz ya, üstüne asma çardagi yapilacak diye.... iste bu güzel firina ayri bir güzellik katacak. çardaksiz bahçe olmaz zaten, degil mi?
Firin çok güzel olmus. Yanina musluk eklemeniz çok iyi fikir, bizimde bir güüüüün böyle firinimiz olursa (teeee ne zaman olur o belli degil :-)) bende mutlaka yaninda musluk isterim.
Merhabalar Merhabalar Merhabalar sevgili Hülya hanım
SilUmarım sizinde en kısa sürede hayalleriniz gerçeğe dönüşür.Çardağın ana iskeleti tamamlandı bile :) Asmalar budandı ve en kısa sürede çardağa sarılmaya başlayacaklar.Güzel bir bahar geçireceğiz bu yıl bahçede, asma çardağının altında:) En kısa sürede sizinde yazılarınızı okumak dileğiyle, sevgiler.
Hoşgeldiniz...
YanıtlaSilHoşbuldum :) sevgili B.G.bgstil :))
SilHayırlı olsun güzel günlerde hep ağız tadı ile kullanın.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Handan Hanım, sevgiler.
YanıtlaSil