22 Aralık 2010 Çarşamba

TAVUK DOLMASI

İkinci serbest gezinen tavuk pişirme denemem.Bu tavuk tam anlamıyla serbest gezinen tavuk.Köyden geldi.Daha önceki denemem için http://caferengigul.blogspot.com/2010/12/firinda-tavuk.html bakabilirsiniz.
Oldukça başarılı oldu.Kesinlikle sert değildi.Haşlama işleminden sonra tencerenin kapağını açtığımda yayılan koku muhteşemdi.Üstelik kalan tavuk suyunu 2-3 saat bekletip süzerken bile mis gibi kokuyordu.Market tavuklarının haşlama kokusu hiç de güzel olmuyor.Süzdüğüm tavuk suyunu buz poşetlerine boşaltıp dondurucuya kaldırdım.Böylelikle doğal bulyonum oldu.En az kokusu kadar cezbedici bir lezzeti de vardı.İmkanınız olursa mutlaka denemenizi öneririm.

Malzemeler

- 1 bütün tavuk
- taşlık ve ciğeri
- 1 adet soğan
- 1 adet havuç
- 1 çay bardağı pirinç
- 1 çorba kaşığı dolmalık fıstık
- 1 çorba kaşığı kuş üzümü
- 1 çorba kaşığı dereotu
- 1 çay kaşığı yenibahar
- 1 çay kaşığı karabiber
- 1 çay kaşığı pul biber
- deniz tuzu
- haşlamak için su
- 1 çorba kaşığı tereyağı
- zeytinyağı

Yapılışı
                                                                                                      


               








  1. Tavuğun taşlık ve ciğerini küçük küçük doğrayın ve 2 çorba kaşığı zeytinyağında kavurun.
  2. Dolmalık fıstığı kavrulmakta olan ciğere ekleyin.
  3. Yıkayıp süzdüğünüz pirinçleri ciğere ekleyin ve kavurun.
  4. Kıyılmış dereotu, kuş üzümü, karabiber, pul biber, yenibahar ve deniz tuzunu ekleyin, karıştırıp ocağı kapatın.
  5. Yıkamış olduğunuz tavuğun içini hazırladığınız pilavla doldurun.Mutfak ipiyle tavuğun karnını dikin.
  6. Tavuğu düdüklü tencereye alıp üstünü örtmeye yakın su ekleyin.İkiye böldüğünüz havuç ve soğanı tencereye koyun.
  7. Bir tutam deniz tuzu ve bir tutam karabiber serpip 40 dk pişirin.
  8. Süre sonunda haşlanmış olan tavuğu düdüklüden alıp suyunu süzdürün.But ve kanatlarını bıçakla gövdeden ayırın.Bu şekilde daha kolay kızarıyor.
  9. Tereyağını  bir tavaya alıp kızdırdıktan sonra tavuğu koyup ocakda yüksek ateşte  kızartın.
  10. Tabağa aldığınız tavuk ve pilava limon sıkarak servis yapınız.Afiyet olsun.

Not: Bu tarifi market tavuğu ile yaparsanız haşlama süresinin daha kısa olacağını hesaba katmalısınız.

21 Aralık 2010 Salı

İZMİR GEZİSİ VE POĞAÇA


İki gün İzmir deydik.Ve İzmir her zamanki gibi cıvıl cıvıldı.Sonunda bir bahaneyle Ikea ya da gitmiş oldum.İnsanı çok yoruyor ama değiyor doğrusu.Mutfak için bir kaç parça bir şey , ev için bir kaç parça bir şey derken kaç saat harcadığımızın hesabını yapamadık.

İzmir' e gidilir de hiç midye dolma yemeden dönülür mü?Tazecik, yeni pişmiş, daha soğumamış, sıcacık...



Benim gözüm korkuyor artık Bodrum dışında bir yerlere gidince.Bir kaç günlüğüne ya da tatil için güzel ama nasıl yaşanılır ki oralarda.Evler üst üste, binalar dip dibe, her yer araba, trafik desen tam bir kaos....Ben toprak görmeden, deniz görmeden, bahçede şöyle bir dolaşmadan nasıl yaşarım bilemiyorum artık.Oysa çok da uzun bir zaman olmadı öyle şehiri terk edeli ben.Ama işte sahil kasabası bambaşka bir şey, insan çabuk alışıyor.Arada böyle kaçamaklar yapmak bana çok iyi geliyor, ruhum tazeleniyor.

Bunlarda tazecik  poğaçalar , yeni çıktılar fırından.Buyurmaz mısınız?





Malzemeler


- 1 yumurta
- 5 yemek kaşığı yoğurt
- 1 çay bardağı fındık yağı
- 1.5 çay kaşığı tuz
- 1 paket kabartma tozu
- Aldığı kadar un

İç Malzemesi


- 1 kase çökelek
- 1/2 demet maydanoz
- 1 tutam dereotu
- karabiber, tuz, pul biber

Yapılışı

  1. Yumurtanın akı, sıvı yağ ve yoğurdu çırpın.
  2. Unu azar azar eleyerek sıvı karışıma ekleyin.Tuz ve kabartma tozunu ilave edin.
  3. Hamur toparlanana kadar un eklemeye devam edin.Ele yapışmayan bir hamur olmalı.
  4. Bir kasede iç malzemelerini harmanlayın.
  5. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elinizle açarak ortasına iç malzemeden koyun ve kapatın.
  6. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin.Üzerine yumurtanın sarısını sürüp, susam serpin.
  7. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 20 dk pişirin.


18 Aralık 2010 Cumartesi

TİLKİŞEN KAVURMASI

Ege de yağmur demek taze otların filizlenmesi demektir.Yağmurların ardından pazar tezgahları çeşit çeşit taze otlarla dolar.Fırsat bulduğumuz zamanlarda eşimle birlikte gideriz ot toplamaya.Bol bol yürümüş , Bodrum' un tertemiz havasını ciğerlerimize doldurmuş ve akşam yemeklik otlarımızı toplamış olarak döneriz evimize.
Tilkişen de onlardan biridir ve benim en sevdiğimdir.Kuşkonmaz ya da asparagus olarak bilinir üretilmiş olanları.Resimde görmüş olduğunuz yabani kuşkonmaz yani tilkişendir.



Buralarda genellikle kavurması yapılır.Yumurta veya çökelekle çeşitlendirilir.Ben pek bi severim yumurtalı olanını.Şöyle sardım mıydı lavaşa, 1-2 tanede kızarmış acı turşu içine , oooo değmeyin keyfime.

Malzemeler


- 1 bağ tilkişen
- 1 adet kuru soğan
- 3 sap taze soğan
- 3 sap taze sarımsak
- 1/4 demet dereotu
- 1 yumurta
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- tuz

Yapılışı


  1. Yıkanmış olan tilkişenleri elinizle 1.5 cm uzunluğunda olacak şekilde kırın.Bu tarz otlar bıçakla kesilmeye pek uygun değiller.Elinizle kırarken tazeliğini de anlama şansınız olur.Çünkü kırarken çıt sesi gelmeyen ve kırılmakta inat eden kısımları atılır.
  2. Yarım halka doğradığınız soğanı zeytinyağında sararana kadar kavurun.
  3. Soğanlar kavrulurken taze soğan , taze sarımsak ve dereotunu kıyın.
  4. Tilkişenleri ve doğradığınız tüm yeşillikleri kavrulmuş olan soğanlara ekleyip üzerine az zeytinyağı gezdirin.Kapağı kapalı vaziyette kısık ateşte pişmeye bırakın.Pişerken 2 defadan fazla karıştırmayın.
  5. Tilkişenler pişip yumuşadığında yumurtayı üzerlerine kırın ve karıştırın.Yumurta pişince yemeğimiz hazır demektir.


Parmaklarınızı yiyeceğinizden şüphem yok:) Afiyet olsun.


17 Aralık 2010 Cuma

BU GÜN BODRUM'DA








Kar değil ama olsun bu da bir şey.10 dk içinde bu hale geldi ortalık.Benim kara olan özlemime az da olsa cevap verdi bu görüntü.Özlemek güzel bir duygu, çok güzel.Ama kavuşabilmek ..işte o daha da bi güzel.

16 Aralık 2010 Perşembe

AŞURE

Bu gün aşure günü.Ben aslında hiç sevmezdim aşureyi.Bakliyatla şekeri pek bağdaştıramazdım.Ta ki bir gün ev sahibem Saadet teyzenin yaptığını yiyene kadar.Üniversite yıllarıydı.Ne hoş , ne lezzetli gelmişti bana o aşure.O zamandan tek aklımda kalan Saadet teyzenin aşuresindeki meyve tadıydı.Üç yıldır kendimce yapmaya çalıyorum .

Bu gün de aynı telaşeyle hazırlandı bu aşure ,Saadet teyzeyi hatırlayarak ve gün akşama dönmeden paylaşılarak...Böylelikle dost yüzleri 5 dakikalığına da olsa aşure sayesinde görmüş oldum.



Malzemeler


- 1.5 su bardağı buğday
- 1 su bardağı nohut
- 1 su bardağı kuru fasulye
- 1 avuç pirinç
- 2 adet kabuk tarçın
- 1 elma
- 1 portakal
- 1 kase kuru üzüm
- 1 kase kuru incir
- 1 kase kuru kayısı
- 1 kase soyulmuş badem
- 1 kase fındık
- 1 portakalın kabuğu
- 1 adet nar
- 4 su bardağı toz şeker
- su


Yapılışı

  1. Buğday, nohut ve kuru fasulyeyi bir gece önceden ıslatın.
  2. Süre sonunda sularını süzüp ayrı ayrı haşlayın.Buğday dışındakileri düdüklü tencerede 30 dk haşlamak yeterli oluyor.Buğdayı ise aşureyi yapacağınız büyükçe bir tencerede kaynayana kadar yüksek, kaynayınca kısık ateşte haşlamalısınız.Buğdayı haşlamak 3-4 saat sürüyor.Çünkü aşure bu işlemle kıvam alıyor.
  3. Buğdaylar kıvamını alınca şekeri ve tarçın çubuklarını ekleyip karıştırın.
  4. Suyunu süzdüğünüz nohut ve kuru fasulyeyi de ekleyin.
  5. Kuru incir ve kayısıyı doğrayın ve tencereye ekleyin.
  6. Tencereye sırasıyla kuru üzüm, badem ve portakal kabuğu rendesini ekleyip karıştırın.
  7. Portakal ve elmayı doğrayın.Elmayı tencereye ilave edin.Portakalı ise ocağın altını kapattıktan 10 dk kadar sonra ekleyin ve karıştırın.
  8. Aşure soğumadan kaselere paylaştırın.
  9. Az kırıkladığınız fındıklar ve nar taneleriyle üzerini süsleyip servis yapın.Afiyet olsun.

15 Aralık 2010 Çarşamba

GARAM MASALALI TAVUK

Garam Masala Hindistan'a ait bir baharat karışımıdır.Genellikle tavuk ve et yemeklerinde kullanılır.Kişniş, kimyon, karabiber, karanfil, kakule,tarçın, defne yaprağı ve besbase baharatlarının karışımından oluşmuştur.Aslında bu tip karışımlar Osmanlı mutfağında da bolca var .Sadece bizler unutmuşuz kullanmaya kullanmaya.

Okuduğum yemek kitaplarında ve dergilerde hep rastlamışımdır.İçeriğini öğrenince de denemeye karar verdim.Benim için çok yabancı bir karışım değildi.Baharatlara hep düşkünlüğüm olmuştur.Masalımsı ve büyülüdür baharat.Bir nefes çekersiniz ve kaybolursunuz kokuların tatlara dönüştüğü bir başka diyarda.

Bu tarif ,akşama yemek yetiştirme telaşıyla doğaçlama çıkıverdi ortaya eldeki malzemelerle.Lezzetli mi lezzetli oldu yemeğim ve ikinci tabaklar istendi.Ne diyelim tarifi benden denemesi sizden...






Malzemeler


- 2 adet tavuk göğsü
- 1 adet büyük boy soğan
- 4 diş sarımsak
- 6 adet sivri biber
- 1 adet domates
- 2 tatlı kaşığı garam masala
- 1 tatlı kaşığı safran
- tuz, bir çimdik toz şeker
- 1/2 tatlı kaşığı pul biber
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı


Yapılışı



  1. Soğanı yarım halka olacak şekilde iri iri doğrayın ve sarımsakları soyun.
  2. Tavuk göğsünü jülyen doğrayın.
  3. Wok tavayı ocağa alıp ısıtın ve soğanları  tavaya koyun.Üstüne zeytinyağını gezdirin.Tuz ve şekeri serpin.Ocak yüksek ateşte olmalıdır.
  4. Garam masalayı ve jülyen doğramış olduğunuz tavukları tavaya alın ve karıştırarak soteleyin.Safran, sarımsak ve pul biberi de bu aşamada ekleyin.
  5. Sivri biberleri boyuna ikiye bölüp ekleyin.
  6. Kabuğunu soyduğunuz domatesi küp küp doğrayıp tavaya alın.Kaynayınca kapağını kapatıp, altını kısarak 10 dk pişirin.Afiyet olsun.


14 Aralık 2010 Salı

BAHARATLI BALKABAKLI KEK



Ah ah ben bu tarifi niye beklettim ki...Defterime yazalı 2 yıl olmuş.Her balkabağı alışımda aklıma gelmiş ,şöyle bir açıp bakmışımdır aslında.Ama nedendir bilmem bir türlü uygulamaya geçemedim.Ne büyük kayıp.Öyle güzel, öyle güzel bir kek oldu kiiii...yumuşacık, yumuşacık... ımmmmmm.......ımmmmmmmmmmmm........

İyi ki yazmış bu tarifi  Ev Cini.Tarife buradan ulaşabilirsiniz  http://www.evcini.com/2008/11/my-entry.html .Ben farklı olarak hamuruna 1 su bardağı ceviz ekledim.Balkabağına cevizi çok yakıştırırım çünkü.Sizler benim gibi beklemeyin sakın.Hemen yapın  hemen ve mutlu olun : )