11 Haziran 2015 Perşembe

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM


Yaş olmuş 37...Yolun yarısını aşalı birkaç yıl olmuş.Sahi büyüdüm mü şimdi ben? Küçük bir çocukken amcalar teyzeler vardı kocaman kocamaaan, bıyıklı, saçları kuş yuvası gibi yapılı...Şimdi onlardan biri miyim ben?Yani bir çocuğun gözünde ben nasılım acaba?
Pazar günü oy kullanmak için ilkokula gittik ya...o sıralar hep öyle minicik miydi?Oysa ne kadar da büyüktüler bir zamanlar...çok değil bir 30 yıl kadar önce.
Ne çok mutlu olmuştum babam bana ilk 0.5 kalemimi aldığında.Bir tek bende vardı kocamaaaan sınıfta basmalı, ince uçlu 0.5 kalem.Ya o monami pastel boyalara ne demeli 24 renk...Gözüm gibi bakardım onlara, resim yapmayı pek sevmesem de.
Ben en çok kitapları sevdim.Ama ilk babamın kitaplarını sevdim.Yatağımın altında tahta bir valizde duran babamın kitaplarını.Okumak için yaşımın küçük olduğu, ama gizli gizli yorganın altında el feneri ışığında büyüklerin dünyasına adım attığım babamın kitapları.
Ben mutfağı da çok sevdim.Annem dikiş dikerken  sandalyeye çıkıp ilk çayımı demledim.Annem için.Ne kadar ağırdı o çaydanlık ve ne kadar yüksekti ocak.
Çiçekleri çok sevdim ben...ağzımdan çıkan ilk kelime çiçekmiş , ikincisi kedi:) bence sırf bu yüzden kedi ve çiçek olmayan bir ev mümkün değil benim için.
Bazı insanlar ne kadar büyüktü ben küçükken.Sonra ben büyüdükçe onlar küçülmeye başladı.Kimi yavaş yavaş küçüldü, kimi hop diye birden.Bu acıydı, sevimsiz bir iç sıkıntısıydı ama hayattı işte.Bunun adı birazda büyümekti belki...Ben böyle büyümeyi sevmedim.
Sonra savaşmayı öğrendim ben.Fikirlerim için savaşmayı, kendim için savaşmayı, işim için savaşmayı...İlk başlarda güzeldi savaşmak.Sonra saygı kayboldu, sırf kazanmak için hile hurda yapanlar geldi, "günü kurtarmak" diye saçma sapan bir deyim türedi.Ben büyüdüm ve artık savaşmaktan yoruldum.
Ben büyüdüm ve vazgeçmeyi öğrendim.En zor olan buydu benim için aslında.Ama vazgeçmenin bir erdem olduğunu anladım biraz daha büyüyünce.Ne güzel demiş Furuğ "Kuş ölür, sen uçuşu hatırla."
Ve büyüdükçe daha bi sevdim Hayyam'ı
"Felek ne cömert , ne aşağılık insanlara!
Han, hamam, dolap, değirmen, hep onlara.
Kendini satmayan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya."
Ama tüm bu öğrendiklerime rağmen ve tüm bu öğrendiklerimle; yani beni ben yapan iyi-kötü herşeyle kendime bir dünya kurdum.Kendi masalımı yarattım.
Başardım.
Mutlu olmayı,
Sevmeyi,
Yürekten sevmeyi,
Gereksizse silmeyi:)
Üretmeyi,
paylaşmayı
Başardım.
Benim masalımda sevgi dolu bir evim ve odalara sığmayan kitaplarım var.Küçücük bahçemde kocaman bostanlarım var.




Hergün emek emek bakıp büyüttüğümüz sebzelerimiz , meyvelerimiz var.




Benim masalımda meyveyi dalından koparıp yemenin verdiği büyük mutluluk var.


Adem'in hiç sevmediği ıhlamur çiçeklerini her sabah benim için elleriyle tek tek toplaması var.


Benim hayatımda kendi dolmalık fıstığını kendi bahçemde büyütmek var.Can vermek, üretmek ve sevdiklerimle paylaşmak var.


Mini mini yumruların toprağın altından çıkacağı günü merakla ama sabırla beklemek var.



Dedim ya benim için ne çiçeksiz bir ev, ne de


Şero' suz bir ev mümkün.Biliyorum bu dünyada herşey geçici, tıpkı insan gibi.O yüzden aldığım en değerli hediye


Adem'in , eşimin, masal kahramanımın sabahın ilk ışıklarıyla bana topladığı böğürtlenler:))

Biliyorum ben huysuz ve zor bir insanım.Ama buna rağmen masalımda yer alan dostlarım, kardeşlerim, arkadaşlarım var.Kocaman sofralarım var ...


bu manzaraya karşı kurduğum ...Gözümü açtığımda gördüğüm deniz; bazen dingin, bazen dalgalı, bazen fırtınalı benim gibi, yaşam gibi.

Bu gün benim doğum günüm ve biliyorum ki hayat seçimlerimizden ibarettir. Ben seçimlerimle mutluyum.


Hayatımda , masalımda yer alan tüm sevdiklerim bana katlandığınız için sonsuz teşekkür ediyorum sizlere .Ben kendim için sadece ve sadece masal tadında bir hayat diliyorum.İçinde yapaylık olmayan, doğadan kopmamış, sevgi dolu, saygının hiç kaybolmadığı basit ve sade bir hayat.
Sahi ben büyüdüm mü?:)
Hiç sanmıyorum.Sadece büyümeye devam ediyorum;)
Yazar H.GÜLHAN ÖZ ÖZER
caferengigul.blogspot.com

11 yorum:

  1. nice mutlu uzun senelere canım.doğum günün kutlu olsun.

    YanıtlaSil
  2. Dogumgününüzü kutlar, saglik ve huzur dolu nice seneler dilerim.
    çok güzel yazmissiniz.... herzamanki gibi. Bir kaç defa okudum...
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Hülya hanım, beni mahcup ettiniz.Sadece içimden gelenler ve yaşadıklarım yazdıklarım aslında.Sevgi bence dünya üzerinde ki en büyük, en mühim, en önemli duygu.Görmek ve hissedebilmek en güzeli.Sevgiler.

      Sil
  3. Nefis anlatmışsınız kendinizi. Ama 37 yaşı çok görmeniz yanlış. En güzel yaşlara daha yeni giriyorsunuz. Ama aynı zamanda günlerin, yılların çok çabuk geçtiği zamanlar. Geç oldu ama doğum gününüz kutlu olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler İlhan Bey.Benim bu yorumunuzu yayınlamam ve cevap yazmam epey geç oldu ama güzel yorumunuz için teşekkür etmek istedim.

      Sil
  4. Çok geçmiş ama gene de doğum gününüz kutlu olsun. Aslında bu paylaşıma yorum bıraktığımı hatırlıyorum. Çok ara vermişsiniz ters bir şey olmadığını umarım. Çiçekler, meyveler ne kadar güzel meşgaleleriniz var. Bodrum Güvercinlik'de evimizin manzarası aynı böyleydi. Gelen her misafir, "insan burada ya ressam olur, ya da alkolik" derdi.Sizin için sabahları böğürtlen toplayan bir eşininiz olması ne güzel. Çok güzel bir paylaşım olmuş popzitif enerji veren.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba İlhan Bey bu yorumunuz beni çok duygulandırdı.Yürekten teşekkür ederim alakanız ve güzel dilekleriniz için.Yeniden buralardayım:)Sevgiler

      Sil