Şimdi, şu anda, yazıya başlarken, neden balığın denizden çıkmış halini fotoğraflamadım diye hayıflanıyorum doğrusu.Bu balık ağlara takılmış ve yakalayan kardeş bizimle paylaşmayı uygun bulmuş.Ne enfes bir hediye.Çünkü bu palamut; beyaz palamut:) Yani...bence...palamutların kralı.
Palamutu fileto hazırlayıp, irice küpler halinde doğradık.
Sonra sakız ağacı dallarından hazırlamış olduğumuz şişlere dizdik.
Mangalı yakıp, şişleri üzerine yerleştirdik.
Onlar pişerken domates, soğan ve maydanozu doğradık.
Genişçe bir tabakta balıklarla harmanladık.En âlâsından zeytinyağı ve dalından kopardığımız limonla yemeğimizi tamamladık.
Eh yanına rakıyı arkadaş etmeseydik hem Bodrum küserdi bize , hem de palamut.Lezzete ve sağlığa deyip; happur huppur, happur huppur ( minyatür hanımın tabiri) yedik afiyetle.Bu güzelim manzara eşliğinde.
NOT: Yazımda çoğul ifade kullanmamın nedeni benim eşime yardım ediyor oluşumdandır.Bu yemeğin ustası o, yardımcısı bendim :)
Yazar caferengigul.blogspot.com
henüz yemek yemedim
YanıtlaSilve
görüntü inanılmaz iştah açıcı:)
elinize sağlık:))