27 Nisan 2016 Çarşamba

GİRİTLİ KURABİYESİ ( TRİVİRYA )


Köklerimin bir ucu Girit'e uzanıyor.Rahmetli babaannemin memleketi.Kimler kaldı, kimler gitti ve hala orada ailemden birileri var mı bilmesem de içimde bir özlem var hiç görmediğim Girit'e dair. Babaannem ... ne çok özlüyorum seni ve nasıl pişmanım bildiğin herşeyi öğrenemediğim için. Babaannem mavi boncuk gözlü, kınalı ve iki örük saçlı dev gibi bir kadındı.Bir adımıyla yerin sallandığını hatırlıyorum , bir de o mis gibi kına kokusunu.Biz daha Konya'dan yola çıkmadan "oğlum, gelinim, torunlarım geliyor" diye hislerine güvenerek hazırlıklara başlamasına hiç akıl erdiremezdim o zamanlar.Habersiz giderdik.Çünkü telefon kullanımı bu kadar yaygın değildi o yıllarda.Biz Konya'dan Bozdoğan'a varmadan o katmerini, otlu gözlemelerini, oğlak kavurmasını çoktan hazır etmiş olurdu.Biz eve vardığımızda tahta çardakta ipek iğne oyalarını yaparken bulurduk onu, kocaman hazır bir sofrayla.Ondan öğreneceğim ne çok şey varmış şimdi şimdi daha iyi anlıyorum ve anladıkça kocaman bir taş gelip oturuyor yüreğimin orta yerine.


Çoook eski zamanlardan beri yapılan bir tarif Giritli kurabiyesi yani Trivirya. Babaannemin yaptığını hatırlamıyorum ama bahsettiği aklımın bir köşesinde saklı durur.Bu tarifin olmazsa olması zeytinyağı ve ev yapımı yoğurt.Orjinal tadına ulaşmak istiyorsanız bu iki noktayı es geçmeyeceksiniz.Tabii bir de o yıllarda bu yemeklerin odun fırınlarında yapıldığını belirtmek gerek.Ben yıllardır elektrikli fırında yaparım.İlk defa odun fırınında pişirdim ve fark inanılır gibi değil.

Tarife geçelim mi artık:)

Malzemeler
- 1 kase zeytinyağı
- 1,5 kase toz şeker
- 1 kase ev yoğurdu
- 2 tatlı kaşığı tarçın
- 1 tatlı kaşığı karbonat ( sakın kabartma tozu kullanmayın )
- 1 kase kuru üzüm
- un 
- susam


Yapılışı
  1. Zeytinyağı, yoğurt ve şekeri karıştırın.İyice özleşince yavaş yavaş un ekleyerek yoğurun.
  2. Yumuşak ama ele yapışmayan bir kıvamı olmalı hamurun.Tarçın ve karbonatı az unla karıştırıp hamura ekleyin ve yoğurun.
  3. Son olarak üzümleri ekleyip hamuru yoğurarak eşit olarak karışmasını sağlayın.
  4. Hamurdan yumruk büyüklüğünde parçalar koparıp uzatın ve susam içinde yuvarlayarak ay çöreği ya da halka şeklini vererek tepsiye yerleştirin.
  5. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 40 dk pişirin.
Vee mis kokulu , is kokulu , tarçın kokulu, aile kokulu, geçmiş kokulu, babaannem kokulu kurabiyelerim hazır.


Fırın yandı kurabiyeler piştiyse fırından alınan köz semoşa (semaver ) alınıp bi çay demlenir artık.Hava bu aralar serinlemiş olsada fırının sıcaklığı bahçe keyfini uzatmaya yardımcı olur.


Fırında ekşi mayalı ekmek yapımına son hız devam edilir:)


Hava kararmış , soğuk ve fırının başında çalışmak yorucu olsa da bu mükemmel ekşi mayalı, organik unlu ekmekler için tüm zahmete değer.

Uğruna harcadığınız zahmete değecek anlarınız, kıymetini bileceğiniz anılarınız ve deneyiminden yararlanacağınız aile büyükleriniz hep kalbinizin bir köşesinde olsun.
Yazar H:GÜLHAN ÖZ ÖZER 
caferengigul.blogspot.com

4 yorum:

  1. Yine ne güzel anlatmissiniz ve güzel fotograflar ile taçlandirmissiniz.... Bende hep rahmetli *anneannemi* aniyorum... güzel firininizdan güzel fotograflar insanin içini açiyor. Ellerinize emeginize saglik. Eski tarifler kaybolmamali!
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim sevgili Hülya hanım .Kesinlikle eski tarifler ve geleneksel lezzetler kaybolmamalı.Bunlar bizim kültür mirasımız ve görevimiz kaybolmalarını engelleyerek, gelecek kuşaklara aktarmak.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. İlk defa duydum. Çok güzel olmuş ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler Handan hanım.Kokusu, tadı nefis bir kurabiye oluyor.

    YanıtlaSil